Ülkücülerin Naim Süleymanoğlu’nu Kaçırması ve Türkiye’ye Göndermesinin Ardındaki Olaylar

Bu hadise Türkiye’de hemen herkesçe bilinir. Ama çoğunluk Naim Süleymanoğlu’nu Turgut Özal’ın kaçırdığını bilir. Aslında Turgut Özal’ın rolü bu olayda sanıldığı kadar büyük değildir. Özal, kaçırılan N.Süleymanoğlunun Türkiye’ye gelmesine ön ayak olmuştur.Ozan Ârif sürgünde iken yapmış olduğu bulgar zulmünü anlatan mitinglerinden birisine 100 kişilik bir Bulgar kafilesi gelmiştir. Bulgar zulmüne ayırdığı geniş yerden dolayı mitingden sonra bu kafilenin önde gelenlerinden birkaç kişi Ozan’ı evlerine davet etmişlerdir.Ana konumuz olan hadisenin fitili ise burada ateşlenmiştir. Bu kişiler o zamanda Halter şampiyonu olan Süleymanoğlu’nun birkaç kez Türkiye’ye kaçmak istediğini ve başarısız olduğunu söyleyip Ozan’dan yardım istemişlerdir.

Bunun üzerine Ozan, Samsun Ocak Başkanlığı yapmış Ali Turnaoğlu’nu arayıp bu işin üstesinden gelip gelemeyeceklerini sormuş, Turnaoğlu’nun cevabı ise “Zaten burada paslandık” olmuş ve hazırlıklara başlanmıştır.Ali Turnaoğlu, Ozan Arif’e ulaşan kişiyle tanışır. Şampiyona programına ve Naim’in kaldığı otele göre planlar yapılır. Sonra ise şampiyonluk sonrası sarhoş bir şekilde iken orada bulunan 4 ülkücü her şeye hazır bir vaziyette N.Süleymanoğlu’nu kaçırmıştır.Kaçırılan Süleymanoğlu bir müddet ülkücülerin yanında kalmıştır ve Türkçesi sağlam değildir. Ses kayıtlarının kendisinde bulunduğunu Merhum Ozan Ârif söylemiştir.

Kaçırılan Süleymanoğlu ile röportaj yapmak (Naim’in görüntüsünü almak) için yabancı basın Ülkücülere 50.000 $ gibi bir para teklif etmiş,bunu Ozan Ârif’e ileten ülkücüler Ozan’dan olumsuz yanıt alınca röportaj yapılamamıştır.Daha sonra Naim Süleymanoğlu bir süre ülkücülerin yanında kalmıştır.Daha sonra büyükelçilik vasıtası ile Türkiye ile irtibata geçilmiştir. Ve Turgut Özal’ın da etkisiyle N.Süleymanoğlu Türkiye’ye getirilmişti.

Naim S. getirilmeden önce Avustralya’da yetkililere teslim edilirken, onu kaçırıp ana vatana gönderecek ülkücülere bir isteğiniz var mı diye sormuştur.Buna cevap olarak ülkücüler; “Devletimize hizmet edebilmişsek ne mutlu bize. Türkiye’de düzenleyeceğin ilk basın toplantısında beni ülkücüler kaçırdı demeniz bizim için yeterli.” derler.Naim’in Türkçesi zayıf olduğundan, ‘Ben bunu aklımda tutup da söyleyemem. Bir kağıda yazın, verin’ demiştir. Kağıda yukarıdaki cümle yazılmış fakat Türkiye’ye gelişte böyle bir cümle söylenmemiştir.

Bu duruma ve N.Süleymanoğlu’nu politik sahada kullanan siyasetçilerden rahatsız olan Ozan Ârif: “Pişman değiliz. Bu kaçırma, Bulgar mezalimini dünyaya duyurabilmek için yapacağımız yüz mitinge bedeldi.” şeklinde konuşmuştur.Ve sonunda Naim Türkiye’ye Merhum Ozan Ârif başta olmak üzere ülkücüler sayesinde getirilmiştir.

Ana Vatan pek bilinmeyen bir şampiyonu kazanmış ve bağrına basmıştır.Ozan Arif, “Naim’in kaçırılmasında benim payım büyük” diyerek ön plana çıkmak istememiştir. ‘Bu tamamen Allah’ın lütfüdür, ben sebeplerden sadece biriyim’ demişse de olayın ana parçası olmuştur.

**bu yazı çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır

1 thought on “Ülkücülerin Naim Süleymanoğlu’nu Kaçırması ve Türkiye’ye Göndermesinin Ardındaki Olaylar

  1. Admin ülkücülük diyosun, 100 kişilik bulgar kafilesi diyosun, bulgar bir ırktır, 100 kişilik bulgaristanda yaşayan türkler cümlesini kullanacaksın. Bir turke nasıl bulgar dersin

Comments are closed.