Karanlık Sırlarıyla Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi

Onlar tüm Dünya’nın en karanlık ve güçlü ailelerinden biri. 100 milyarlarca dolarlık servetleri ve tantanalı yaşantıları nedeniyle gündemden hiç düşmüyorlar.Suudi Arabistan kraliyet ailesi içerisinde tam 7000 prens var ve her biri devletin önemli konumlarında yetki sahibi, kısaca elinizi sallasanız bir Suudi prens ile karşılaşabilirsiniz.

Bu prenslerin çoğu ayrı bir sarayda ya da hayal edilemiyecek kadar lüks villalarda yaşamakta. Şu an da ülkenin kralı Selman bin Abdülaziz el-Suud 38 çocuğu var ve çocuklarının neredeyse tamamı Amerika, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde üniversite eğitimi almış kişiler. Ülkede kral yasama,yürütme ve yargı fonksiyonlarını elde bulundurmakta, başbakanlık görevini yürütmekte ve bakanlar kuruluna başkanlık etmektedir. Kısaca istediği kişinin kellesini tek bir emirle vurdurabilir, nitekim Arabistan’da idamın çok sık uygulandığı bilinmektedir.

Ülkede garip yasaklar var örneğin sinemalar uzun yıllar önce günaha teşvik ettiği için kapatıldı, şimdilerde ise
bir sinema salonu tekrar açıldı. Tabi ki filmlere erkekler ve sadece 9 yaşından küçük kızlar girebiliyor, ilerleyen
günlerde ise bu imkanın genişletileceği de düşünülüyor.

Mekke, Medine gibi turistlerin uğradığı şehirlerde dini kurallar az da olsa hafifletilmiş durumda ancak ülkenin
çoğu şehrin de kadınların pazarda havuç, salatalık gibi ürünlere dokunması cinselliği çağrıştırdığı gerekçesiyle
kesinlikle yasak. Geçtiğimiz yıllar da 7 kişinin tecavüzüne uğrayan kadın şahit bulamadığı için 200 kırbaç cezasına
çarptırıldı. Evlilikte 4 kadın alınabiliyor. Erkeklerin Suudi Arabistan’da ilginç bir selamlaşma şekli var,yanaktan öpmek veya kafa tokuşturmak yerine Suudi erkekler burunlarını birbirlerine değdiriyorlar.

Suudi Arabistan da Kraliyet Ailesi ve Prensler kurallardan bağımsız bir şekilde yaşıyor, prenslerin Avrupa ve Amerika’da bir çok şirketi ve lüks villaları var. Avrupa ve Amerika’da yaşayan prensler bu ülkelerde de kendi ülkelerindeymiş gibi davranıp ülkeler tarafından cezalar alabiliyor. Prensler yabancı bir ülkeye gittiklerinde kendilerinden söz ettirmeyi iyi biliyorlar, geçtiğimiz yıllarda Kral Selman bin Abdülaziz Fas’ta geçirdiği tatiline tam 1000 kişilik ekiple gitmiş ve tatilinde 100 Milyon Dolar harcamıştı.

Prens Bin – Fahd ise Paris’te 500 bin dolarını çaldırmış ancak polise gidip ifade vermeyi zaman kaybı olarak gördüğü için reddetmişti. Suudi Arabistan’ın neredeyse tamamı çöl, ülke içinde birkaç tane dağ bulunuyor, bu dağlar serinlemek isteyen zenginlerin evleri ile dolu.Pek bir eğlence seçeneği olmayan ülkede zenginlerin genel eğlencesi arabalar, çöl yollarında lüks arabalarla yarışlar düzenleniyor.

Ülkede kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip değiller, ülkede çalışan nüfusunun sadece % 1 kadınlardan oluşuyor ve açlık sınırında olmayan kadınların da çalışması yasak. Tiyatro, resim ve islama uygun enstrümanların kullanılmadığı müzik türleri yasak bunlardan birini yapmaya kalkmak ölüm veya kırbaç cezasını gerektiriyor.

Kraliyet ailesinin kalabalık olması bir tehlikede doğuruyor. Taht kavgaları ve fikir ayrılıkları çoğu zaman kanlı
hesaplaşmalarla son buluyor. Halkın din baskısı ve korku ile sömürüldüğünü savunan bu nedenle önemli reformlar yapılması gerektiğini söylediği için Arabistan’a giremeyen Prens Turki bin Bandar kendisi gibi düşünen bir kaç prensle birlikte ortadan kayboldu ve kendilerinden bir daha haber alınamadı.

El Velid Bin Talal ülkenin en sıra dışı prenslerinden biri. 32 Milyar Dolarlık kişisel serveti ile dünyanın en zenginleri
arasında ki Talal, Twitter,Snapchat,Apple,FOX dünyaca ünlü şirketler de önemli hisselere sahip. Prensin gençliğinde zenginlikten dolayı yaşadığı komik olay ise şöyledir: Lise ve üniversite öğrenimini Amerika’da yaptığı sıralarda okula limuzin konvoyu ve korumalarla gitmekteydi, bu durumdan rahatsız olup ailesine “Baba bütün arkadaşlarım okula tramvay ile gelip gidiyor bu yüzden çok utanıyorum okula tramvay ile gelip gitmek istiyorum” şeklinde bir mektup yazdı, tramvayın ne olduğunu bilmeyen babası ise yüklü miktarda bir çek yazarak ” oğlum kendini küçük düşürme o halde git kendine bir tramvay al” diyerek cevap verir.

Talal Suudi Arabistan’da reformların en önemli savunucularından biri ve özellikle kadınların iş hayatına atılmasını destekliyor bu nedenle dünya çapında ki şirketlerinde çalışanlarının yarısından fazlası kadın. Halk ve uluslararası camiyada sevilen biri olan Talal 32 milyar dolarlık servetinin tamamını öldükten sonra eğitim kurumlarına ve halka bağışlayacağını duyurmuştu.

Suudi Arabistan askeri giderlere en çok para harcayan 4. ülke. Arap yarım adasında gerekli gördüğü her ülkeye askeri müdahalede bulunuyorlar, bu müdahale için gerekli olan mühimmiyatı ise Amerika’dan alıyorlar. 2017 yılında Trump’ın Arabistan’a ziyareti sırasında 50 Milyar dolarlık silah alım sözleşmesi imzalanmıştı. Özellikle komşu ülke olan Yemen bu konudan en muzdarip ülke konumunda, Suudi Arabistan’ın sık sık silahlı müdahalelerde bulunduğu Yemen’de 10 binlerce sivil öldü, 84 bin çocuk yetersiz beslenmeden öldü ve 14 milyon kişi işe kıtlık yaşıyor, tabi ki bu durumu hiç bir islam ülkesinin önemsemediği ise ortada.

Ülke gelirinin %45 petrolden oluşmakta geri kalanın önemli bir bölümü ise dini turizmden geliyor
İslamdan çıkmanın yada ülke vatandaşı olup başka bir dine inanmanın cezası ise ölüm. Kadınlara araba kullanma izni 2018 yılında sadece belli yollarda ve belli saatler de verildi. Suudi Arabistan’da kurallar halk için geçerli, kraliyet ailesinden prens yada prenseslere yasa dayatmaya kralın dışında hiç kimsenin gücü yetmediği için prens ve prensesler özgürlük içinde halk yoksulluk içinde yaşamaktadır.