İnsanlık Tarihinin En Büyük Felaketi Avrupa Nüfusunun 3/1 inin Yok Olması Neden Olan Hastalık: Kara Veba

İnsanlık tarihi büyük felaketlerle dolu 1 ve 2. Dünya Savaşları hepimizin aklına gelen felaketler. Ancak tüm Dünya’nın savaştığı bu savaşlardan daha fazla can alan insan öldüren bir başka felaket daha mevcut. 1300 lü yıllarda Avrupa nüfusunun neredeyse yarısının ölümüne sebep olan Kara veba.

ilk olarak 1320 yılında orta ve güney çin bölgelerinde ortaya çıkmıştır. farelerde bulunan pirelerden insana geçen bu veba zamanla asya’da yayılma imkanı bulmuştur. zamanın genişlemeci devleti moğolların hiç şüphesiz vebanın asya’da bu kadar yayılmasında etkisi büyüktür. aynı zamanda başta ipek yolu olmak üzere çeşitli ticaret yolları üzerinde salgın çok geniş alanlara kadar uzanmıştır.

salgın, çağın hükümran devleti moğollar tarafından kırım’ın fethi sırasında avrupa’ya yayılma olanağı bulmuştur. 1346 yılında moğolların ceneviz ticari kolonisi durumundaki kırım’daki kaffa kalesini kuşatması sırasında orduda veba baş göstermiş, bunun üzerine moğol komutan vebalı cesetleri mancınıkla kale içine fırlatma emrini vermiş ve hastalık kale içinde yayılmıştır. kaffa’dan birkaç denizci gemiyle kaçabilmiş, ancak bu sayede veba’yı venedik ve cenova’ya, ordan da tüm avrupa’ya taşımışlardır.

salgının avrupa sosyoekonomik yapısı üzerinde etkileri büyük olmuştur. avrupa nüfusunun 1/3’ünün kara vebada öldüğü söylenir. yaşanan insan kıtlığı sebebiyle köylülerin toprak sahipleri karşısında güçleri artmış, boş kalan arazilerini verimli tutmak isteyen toprak sahipleri bu arazileri köylülere kiralamak zorunda kalmış ve sonuç olarak kırsal kapitalizmin temelleri atılmıştır.

kara veba sonrasında kadının da erkek karşısında göreli sosyal gücünün arttığı söylenebilir. erkekler dışarda daha fazla vakit geçirdiklerinden hastalığa kadınlara nazaran daha fazla yakalanıyorlardı. bu da arkalarında mal varlıklarına sahip, ekonomik açıdan güçlü dullar bırakmalarına sebep olmuştur.

işgücünün azalması bir yerde teknolojik gelişmelere de önayak olmuştur. matbaanın icadı, az mürettebatla yola alan daha büyük gemilerin yapılması ve geleneksel silahlara kıyasla çok daha efektif savaşma olanağı veren ateşli silahların gelişmesi hep bu döneme rastlar. tarım da teknolojik gelişmelerden aynı şekilde nasibini almıştır. önceleri işçi-yoğun yapılan tarımdan kapital-yoğun üretim sistemine geçiş hız kazanmıştır. tabi bu noktada doğu avrupa istisnai bir durum teşkil eder, zira veba salgını bu bölgeleri pek etkilemediğinden tarımsal üretimde toprak sahibi-köylü ilişkileri eski düzleminde devam etmiş, hatta köylüler aleyhine bozulma göstermiştir.

salgınlar belirli aralıklarla bir iki yüzyıl daha etkisini sürdürmüş, daha sonra geride kalan sağlıklı insanlar nesillerini devam ettirdikçe hastalığa olan bağışıklık artmış ve zamanla kara veba insanlık için bir tehdit olmaktan çıkmıştır. yine de kara ölüm insanlık tarihindeki en çok can alan salgın vakası olarak tarihe geçmiştir.

avrupa’da vebanın bu denli yayılmasındaki büyük faktörlerden biri de cadıların büyülü hayvanları olarak görülen kedilerin katledilmesidir. kediler geceleri dışarıda dolaşıyorlar ve gözleri parlıyordu. rahiplere göre uğursuzluk getiriyorlardı. bunun üzerine avrupa’da binlerce kedi katledildi. aslında sadece kediler de değil, cadı olduğu ileri sürülen sayısız günahsız insan da yakılarak öldürüldü. bazıları ise suçu kafir musevilerin varlığında buluyordu.

ama avrupalılar kedileri öldürerek vebanın ekmeğine yağ sürdüklerinin farkında değillerdi. kedilerin azalmasıyla ortaçağın ilkel kanalizasyonlarında yaşayan ve yersinia pestis taşıyan farelerin sayısı kontrolsüz bir şekilde katlanarak arttı. bugün araştırmacılar vebadan ölüm oranının bu denli yüksek olmasını kedilerin öldürülmüş olmasına bağlıyorlar. zira 14. yy da ekosistem ve ekolojik dengenin yapısı bilinmiyordu.