İnsanlık Tarihinde Önemli Rol Oynamış 8 Antik Dönem Savaşı

 

1. Thermopylae (Termofil) Savaşı

Taraflar: Persler ve Yunanlılar
Yunan Komutanlar: Kral I. Leonidas, Demophilus
Pers Komutanları: Kral I. Serhas, Mardonius, Hydarnes
Tarih: MÖ. 480-Ağustos-Eylül
Kazanan: Persler
Konum: Thermopylae-Yunanistan

300 Spartalı filmini izleyenler bu savaşa aşinadır. MÖ. 480 yazında Sparta Kralı Leonidas liderliğindeki sayıca çok az olan 7 bin Yunanlı, Heredot’un 1 milyon dediği, fakat günümüz tarihçilerinin bunu abartılı bularak 100 bin ile 300 bin arasında olduklarını tahmin ettikleri Pers ordusunu, 7 gün boyunca süren 3 şiddetli çarpışmayla durdurmayı başardı. Tarihin gördüğü savaşlar içerisinde, gösterilen direnç bakımından en ünlüsüdür. Leonidas kuvvetleriyle birlikte 2 gün boyunca, Pers ordusunu, geçmek mecburiyetinde oldukları dar bir geçidi kapatarak durdurmayı başardı. 2 günlük sürekli savaştan sonra, Yunanlı Ephialtes, Pers ordusunun geçebileceği gizli bir geçit buldu. Leonidas ve onun sadık 299 Spartalısı ile diğer Thespialılar bu dar geçitte, tıpkı dilemiş oldukları gibi, bir savaşta ne derece ihtişam olabilirse, işte öyle can verdiler. En azından Heredot böyle anlatmış. Bu muharebede Grek kuvvetlerinin gösterdiği direnç ve başarı, araziyi askeri bir unsur olarak iyi kullanmanın, uygun donanım ve yüksek askeri eğitimin bir örneği olarak gösteriliyor.

2. Kızıl Uçurum (Chi bi) Savaşı

Taraflar: Güney savaş lordları Liu Bei ve Sun Quan ile Kuzey savaş lordu Cao Cao
Güneyli Liderler: Zhou Yu, Cheng Pu, Liu Bei
Kuzeyli Liderler: Cao Cao
Tarih: MS. 208
Kazanan: Sun Quan ve Liu Bei
Konum: Yangtze Nehri-Çin
Güney Ordusu: 50,000
Kuzey Ordusu: 800,000

Han Hanedanı, Doğu ve Batı Han Hanedanlığı dönemleri olarak yaklaşık 400 yıl boyunca Çin’i yönetti. 280 senesinde Çin’in tümüyle birleştirilmesine kadar geçen çalkantılı sürece, “Üç Krallık Dönemi” deniyor. İşte bu dönem içerisinde meydana gelen en kanlı savaşlardan biri olarak biliniyor. Çin’in kuzey kesiminin kontrolü Cao Cao’nun elinde. Onun Çin’i birleştirmek misyonu adı altında 800 bin asker toplandı ve güneydeki rakipleri Liu Bei ve Sun Quan’a karşı harekete geçti. Öte yandan güneylilerin elinde ise, Zhou liderliğinde 30 bin iyi eğitimli denizcinin iskeletini oluşturduğu; yalnızca 50 bin kişilik bir ordu vardı. Az sayıdaki askere rağmen, Zhou Yu ve Lu Su, Cao’nun ordusunun dezavantajlarını iyi bir biçimde analiz etmeyi başarmışlar. Ordunun yetersiz ikmal edilmesi ve deneyimsiz askerler Cao’nun en büyük kabusu olmuş. Güney ordusu bu zayıflıklar üzerinden strateji geliştirerek savaşı kazanmayı başarmışlar. Merak edenler için John Woo’nun yönetmenliğini yaptığı 2008 yapımı “Kızıl Uçurum” filmine bir göz atabilirler.

3. Chalons Savaşı

Taraflar: Roma İmparatorluğu ve Galya İmparatorluğu
Roma Lideri: Aurelian
Fransa Lideri: Tetricus I
Tarih: MS. 274-Şubat ya da Mart
Kazanan: Roma
Konum: Châlons-en-Champagne-Fransa

Öncelikle belirtelim ki; bu savaşın, Roma İmparatorluğu ve Batı Hun İmparatorluğu arasında 451’de geçekleşen Katalon Savaşı ile hiçbir alakası yoktur. İncelediğimiz kaynakçalarda karıştırıldığını gördük. Bu savaş, bağımsız Galya İmparatorluğu’nun sonunu getirirken, 13 yıllık bir dağılmanın ardından, Roma İmparatorluğu’nun tekrar birleşmesini sağladı. Aurelian’ın ordusu daha eğitimliydi ve daha iyi komuta ediliyordu. Tetricus, savaşın ortasında yakalandığı için Galya ordusu dağıldı. Savaş çok yüksek ölü bilançosu nedeniyle yıllarca hafızalardan çıkmadı.

4. Kadeş Savaşı

Taraflar: Mısır Yeni Krallık ve Hitit İmparatorluğu
Mısır Lideri: Ramses II
Hittit İmpratoru Lideri: Muwatalli II, Hattuşili III
Tarih: MÖ. 1274-Mayıs
Kazanan: Mısır
Konum: Asi Nehri yakınlarındaki Kadeş-Suriye
Hitit Ordusu: 40,000
Mısır Ordusu: 22,000

Hitit kuvvetleri, Anadolu’dan Suriye’ye hareket ederek, yolda kendi himayesindeki devletlerin destek kuvvetleri ile birleşti. III. Hattuşili, Hitit piyadelerini ve kuzey savaş arabalarını, II. Muvatalli ise ordunun kalan kısmını komuta ediyordu. Her biri, 5.000 kişilik piyadeden oluşan Amon, Ra, Ptah, Seth adında dört bölük ve 2.000 civarı savaş arabası ile yeni kurduğu başkenti Pi-Ramses’ten yola çıkan II. Ramses ise, Hitit topraklarına doğru ilerliyordu. Yakalanan iki Hititli casusa işkence edildi ve Hitit ordusunun konumu söyletildi. Hitit ordusunun gerçek yerini öğrenen Ramses, geriden gelen ordusunun geri kalanını çağırırken, Ra bölüğüyle saldırı planları yapmaktaydı. Muwatalli yaklaşan orduyu gördü ve Kadeş’in güneyindeki savaş arabası kuvvetlerini Ra bölüğüne saldırı için gönderdi. Ra birliğini dağıtan Hitit ordusu, birlikten geri kalanları kovalıyor, kalan Mısır askerleri ise firavunun karargahına doğru kaçıyorlardı. Sonunda Amon birliği ile karşı karşıya gelen Hitit ordusu, ezici bir şekilde üstün gelmiş fakat savaşın ilerleyen saatlerinde, Hitit ordusundaki müttefik devlet askerleri, savaşı kazandıklarını düşündükleri için düzenlerini bozmuş ve firavunun karargahını yağmaya girişmişti. Buna karşın II. Ramses ise ordusunun düzenini korumayı başardı. Bu sırada Kadeş’e gelen Ptah ve Seth bölükleri de, Hitit ordusunun sağ kanadına saldırdı. Mısır ordusu çok ağır piyade kaybı verirken, Hitit ordusu da aynı şekilde savaş arabası kaybı verdi. II. Ramses ordularını Mısır’a geri çekti, arabaları kötü durumda olan Hitit ordusu ise onları takip edemedi. Savaşın sonucunda Hititler, Amurru ve Amka topraklarını ellerinde tutarak bölgede hakimiyetini pekiştirdi. II. Ramses ise genişleme politikasını bir hata olarak kenara koydu ve ülkesinde geniş bir imar programı düzenleyerek dikkatini buraya verdi.

5. Üçüncü Köle Savaşı

Taraflar: Roma Cumhuriyeti ve Kaçak Köle Ordusu
Köle Liderleri: Spartacus, Crixus, Oenomaus, Castus, Gannicus
Roma Liderleri: Gaius Claudius Glaber, Publius Varinius, Lucius Furius, Lucius Cossinius, Gnaeus Cornelius Lentulus Clodianus Lucius, Gellius Publicola, Gaius Cassius Longinus, Gnaeus Manlius, Marcus Licinius Crassus.
Tarih: MÖ. 73-71
Kazanan: Roma
Konum: İtalya
Köle Ordusu: 120,000 kaçak köle ve gladyatör.
Roma Ordusu: 4,000-6,000 arası askerden oluşan 8 lejyon + 12,000 garnizon tabur

Diğer ikisi Sicilya’da olmak üzere, Roma Cumhuriyeti’ne karşı başarısız olmuş en önemli ve ilk köle ayaklanması. Üçüncü Köle Savaşı’nı diğerlerinden ayıran özellik; kölelerin kurduğu silahlı birliklerin ilk kez İtalya’nın merkezinde bulunan bölgeleri ve özellikle Roma şehrini, doğrudan tehdit etmiş olmasıdır. Köle ordularının arka arkaya çok sayıda Roma birliğini yenmesi, Romalı yöneticileri çok tedirgin etmiş. Ayaklanma en sonunda Marcus Licinius Crassus idaresindeki çok sayıda ordunun ortak harekatıyla bastırılabilmiş. Ayaklanmanın Roma tarihine uzun vadeli etkileri var. Merkezini 70-80 kişilik bir grubun oluşturduğu ayaklanma büyüyerek, kadın ve çocukların da dahil olduğu 120 bin kişilik bir kafileye dönüşür. İtalya’da başıboş gezen ve üzerine gönderilen birlikleri alt etmeyi başaran kölelerin başında Spartaküs ve çok sayıda komutan bulunur. Eli silah tutan köleler ve özellikle gladyatörler, eğitimli Roma lejyonlarına boyun eğdirirler. Ayaklanmanın amacı açısından tarihçilerin farklı yorumları bulunuyor. Plutarkhos kölelerin Galya’ya kaçma amaçlarından bahsederken, Appian, Roma’yı alma amacında olduklarını savunur. Hala izlememiş olanlar kaldıysa; Spartacus dizisinin son sezonuna bir göz gezidirebilirler.

6. Gaugamela Muharebesi

Taraflar: Helen İmparatorluğu ve Pers (Ahameniş) İmparatorluğu
Helen Liderleri: Büyük İskender, Hephaestion, Craterus, Parmenion, Ptolemy, Perdiccas, Antigonus, Cleitus, Nearchus, Seleucus, Ariston, Makedonlu Simmias
Pers Liderleri: Darius III, Bessus, Mazaeus, Orontes II, Atropates
Tarih: MÖ. 331-1 Ekim
Kazanan: Yunanlar
Konum: Musul yakınlarındaki Tel Gomel (bugünkü Erbil)-Irak
Helen Ordusu: 47,000
Pers Ordusu: 140,000

Pers ordusuyla karşılaştırıldığında, Yunan güçleri sayıca az olmasına karşın, İskender’in savaş taktikleri çok etkili ve kesinmiş. Savaş sonunda Büyük İskender, “Asya Kralı” unvanını alarak, İran içlerine ilerler ve Pers İmparatorluğu’nun başkentleri olan Babylon, Susa, Persepolis ve Ekbatana’yı (bugünkü Hemedan) ele geçirir, imparatorluğun hazinelerine el koyar. Antik kaynaklarda, eline geçirdiği Pers servetinin 40-50 bin talanton (yaklaşık 1.000 ton altın) civarında olduğu öne sürülüyor. Büyük İskender’in hayatı ve savaşları için, Collin Farrel, Angelina Jolie, Anthony Hopkins, Val Kilmer ve Jared Leto’nun oynadığı “Alexander The Great” filmi tavsiye edilir.

7. Carrhae Muharebesi

Taraflar: Roma Cumhuriyeti ve Part İmparatorluğu
Roma Liderleri: Marcus Licinius Crassus, Gaius Cassius Longinus
Part Lideri: Spahbod Surena
Tarih: MÖ. 53-6 Mayıs
Kazanan: Part İmparatorluğu
Konum: Carrhae yakınları (bugünkü Harran)-Türkiye
Roma Ordusu: 34,000-44,000 lejyoner (7 lejyon) + 4,000 süvari + 4,000 hafif piyade
Part Ordusu: 9,000 okçu süvari + 1,000 zırhlı süvari + 1,000 yük devesi

Marcus Licinius Crassus, Spartaküs tarafından başlatılan ve Roma’yı derinden sarsan isyanı kanlı bir şekilde bastırır. Fakat savaş sırasında Pompey’in destek kuvvetlerle yetişerek isyancıları imha edişini ve kazanılan zaferi senatoda kendine mal etmesini hazmedemeyen Crassus, rakipleri gibi ün ve servetini çoğaltmak adına, Roma Senatosu’nun onayını almadan Doğu’ya sefer düzenlemeye karar verir. Doğudan gelen en önemli ticaret yollarına hakim olan Part İmparatorluğunu istila etmeyi planlar. Oysa ki, Pompey ile Part kralı Phraates III arasında ticari bir anlaşma imzalanmıştır. Crassus, Roma Cumhuriyeti’nin vasalı olan Ermenistan kralı Artavasdes II’den gelen; Ermenistan’a gelmesi halinde, 16.000 süvari ve 30.000 piyade ile orduya takviye destek sağlama ve Partlara kuzeyden saldırma teklifini reddeder. Hayatının hatası. Crassus ordusuyla birlikte Fırat Nehri’ni geçtiği sırada, önceden Pompey’e hizmet eden, Nebatilerin şefi Ariamnes’in sağlamış olduğu 1.000 kadar atlı okçuyu ordusuna dahil ederek, yoluna devam eder. Fakat Ariamnes, Crassus bölgeye varmadan, Part kralı Orodes II ile anlaşarak ona haber gönderdiği için, Partlar da savaş hazırlığına başlamış. Orodes, Ermeni kralının Crassus’a yaptığı teklifi öğrenince, Ermenileri cezalandırmak için ordusunun büyük bir bölümünü kuzeye gönderir. Spahbod Surena komutası altındaki küçük bir orduyu da Crassus üzerine sefere yollar. Yol boyunca Ariamnes’den Part İmparatorluğu’nun ordusu hakkında, zayıf ve dağınık oldukları gibi yanlış bilgiler alan Crassus, büyük bir zafer kazanacağını düşünerek tedbirsiz davranır. Ordusunu su kaynaklarından uzak ve sıcak çöl bölgesinden ilerletmeye devam eder. Surena komutasındaki ordunun, nerede olduğunu öğrenebilmek için, Ariamnes komutasındaki süvari birliğini keşfe çıkartan Crassus, onlardan bir daha haber alamayınca ihanete uğradığını anlar. Carrhae yakınlarındaki mevkiide, Roma ve Part orduları karşı karşıya gelir. Part ordusunu karşısında gören Crassus, paniğe kapılır. Partlar, savaşı tamamen psikolojik üstünlükle kazanırlar. Romalılar, Partlara karşı aldığı bu yenilgiyle kendilerini aşağılanmış hissederler ve alınan esirler, Part İmparatorluğu’nda kullanılmak üzere, ülkenin çeşitli yerlerine dağıtılır. Kral Orodes bu zaferle birlikte, Ermenistan’a gönderdiği ordusuyla bir kez daha zafer kazanıp ülkeyi işgal ederek kendine bağlar. Ancak Surena’nın az bir kuvvetle büyük bir orduya karşı almış olduğu galibiyet, Kral Orodes’i endişelendirmiş ve ardından Surena’nın da idam edilmesini sağlamış. Ne büyük vefakarlık ve kıymet bilme örneği… Savaşta öldürülen Crassus’un hayatta kalan generallerinden olan Gaius Cassius Longinus, yenilen ordudan geriye kalan 4,000 askerin hayatını kurtarır. Bu savaş Roma Cumhuriyeti’nin sonunu getirirken, Roma İmparatorluğu’nun yükselmesine neden olur.

8. Gaixia Savaşı

Taraflar: Han ve Batı Chu
Han Lideri: Liu Bang
Batı Chu Lideri: Xiang Yu
Tarih: MÖ. 202
Kazanan: Han
Konum: Gaixia (günümüzdeki Suzhou, Anhui)-Çin
Han Ordusu: 600,000-700,000
Batı Chu Ordusu: 100,000

Liu Bang ve Xiang Yu’nun mücadelesi Liu Bang’in galibiyeti ile sonuçlanır. Liu Bang kendini Çin İmparatoru ilan edip Han Hanlığı’nı kurarken Xiang Yu ise savaş Sonrası intihar eder. Han güçleri Xiang Yu’nun karısını zorla kaçırır. Yu ordusunun büyük bir kısmını karısını kurtarmak adına peşlerinden gönderir. Liu Bang’in küçük bir kuvveti, gece vakti Xiang Yu’nun 100 bin kişilik ordusunu kapana çekmek için yem olarak kullanmış. 300 bin kişilik ordunun karşısında kuvvetlerinin darmadağın olduğunu gören Yu’nun onurunu korumak adına, kendini kılıçla öldürmekten başka çaresi kalmamış.