1970’li Yıllarda Türkiye Cumhuriyetin Devletinin İçindeki Başka Bir Örgüt: Kontrgerilla

Kontrgerilla örgütünün 1950’li yıllarda Türkiye’nin Nato’ya üye olması ile, Nato’nun isteği ile olası bir Sosyalist işgaline karşı kurulduğu ve Amerika tarafından finanse edildiği rivayet edilmektedir. Olası SSCB işgali halinde bu “İllegal Devlet Güdümlü Örgüt” yer altından çıkarılacak ve SSCB’ne karşı hem halkı örgütleyecek hem Sosyalist işgaline karşı gerilla eylemlerde bulunacaktır. Bu gizli teşkilatın, NATO Üyesi birçok ülkede var olduğu açığa çıkartılmış ve değişik adlarda eylemlerde bulundukları saptanmıştır.Örneğin Fransa için Kontrgerilla’nın adı “Rüzgar Gülü” İtalya içinse Gladio’dur. Kontrgerilla örgütünü Türkiye gündemine ilk kez zamanın başbakanı Bülent Ecevit sokmuştur.

Kontrgerilla’nın kökü ABD bulunuyordu. ABD tarafından NATO ülkelerinde solcu örgütleri bastırmak için kurdurulmuştur. Kontrgerilla  örgütünün Türkiye Cumhuriyetin’de yaşanan bir çok olayın sorumlusu olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’yi 80 darbesine götüren süreçte Kontrgerilla’nın eylemleri başrol oynamıştır.Türkiye gençleri sağ – sol diye bölünmüş ülke savaş yerine dönmüş askerde darbe yaparak bu duruma müdahale etmiştir. Kontrgerilla sol örgütlere karşı silahlı mücadele verir, faili meçhul cinayetler işler, gerektiğinde toplumu şoke eden büyük katliamlar gerçekleştirip askeri darbeler düzenler. Toplumu korkutup tedirgin edecekse gözünü kırpmadan devletin tepesindekileri bile ortadan kaldırır. Hatta kendi mensuplarını bile gözden çıkartabilir. 12 eylül darbesi, kontrgerilla tarafından işte böyle kanlı bir yol izlenerek gerçekleştirildi. Kontrgerilla Türkiye Cumhuriyeti tarafından PKK gibi terör örgütlerine karşıda kullanılmıştır. 1992’de dönemin milli savunma bakanı Meclis’te kontrgerilla hakkındaki araştırma önergesi görüşülürken, bu silahlı teşkilatın PKK’ya karşı mücadelede kullanıldığını hükümet adına resmen açıklanmıştır.

Bu kuruluşun elemanları emir komuta zinciri içinde hareket ettikleri sürece işledikleri suçlardan sorumlu değillerdir. yasalar onlara işlemez. savcılar, başbakanlar vs. kimse onlar hakkında soruşturma açamaz. başbakan Süleyman Demirel’in 1992’de Mehmet Menge adındaki il genel meclis üyesini öldürtmek için tetikçi tutan Silvan ilçe jandarma komutanı Bülent Eroğlu hakkında soruşturma açtıramadığını ve suikast silahlarını gömülü olduğu yerden çıkarttıramadığını söylenmektedir. Kontrgerilla örgütünü Türkiye gündemine Bülent Ecevit’in soktuğunu söylemiştik. Kontrgerilla maddi sıkıntıya girmişti dönemin genelkurmay başkanı para bulabileceği tek adresin başbakan Ecevit’in kapısını çaldı Bülent Ecevit’in o yıllarda verdiği röportajı aynen aktarıyoruz ”  -Niçin istiyorsunuz bu parayı dedim, Özel harp dairesi için dendi. -Ben öyle bir daire duymadığımı söyleyince genelkurmay başkanı şimdiye kadar Amerikalılar bu örgütün masrafını karşılıyorlardı bu yıl kestiler cevabını aldım. Peki ne yapar bu kuruluş diye sordum cevap olarak genelkurmay başkanı Türkiye’nin bazı bölgelerinin işgale uğraması durumunda bir yeraltı faaliyeti başlatabilmek için bazı vatan severleri ömür boyu görevlendirir cevabını aldım” İşte Kontrgerilla örgütünün varlığı hükümetin en tepesindekiler tarafından bile böyle bir kaza eseri öğrenilebilmiştir.