İnsan Dondurma Teknolojisi: Cryogenic Freezing

Forever Young ve Vanilla Sky gibi bilim-kurgu filmlerine konu olan cryogenic freezing yani insanları dondurma teknolojisi aslında pek de gerçek dışı sayılmaz. Birçoğumuz için imkânsız görülebilecek bu teknoloji şu an dünyada 250’den fazla insana uygulanmıştır.

1960’lı yıllarda bir grup bilim insanı, insanları dondurma teknolojisi üzerine deneyler yapmaya başlamıştır. Amaçları ise bu dondurulan insanları hayata geri getirmek ve hastalıklarını tedavi etmekti. Mesela, bir kanser hastasısınız. Şu an kanserin kesin bir çözümü yok, fakat belki bir gün kanserin çaresi bulunacak ve siz o tedavi sizin yaşadığınız yıllarda olmadığı için boşuna ölmüş olacaksınız, aynı veremde olduğu gibi. İşte, eğer dondurulursanız kanserin olmadığı bir dünyaya uyanabilir ve iyileşebilirsiniz.

Fakat bir sorun var ki, şu an bütün bu teknolojik gelişmelere rağmen insan dondurma teknolojisi dondurulmuş insanları yaşama geri dönmelerini sağlayacak seviyeye henüz ulaşamadı. İşin ilginç tarafı ise buna rağmen insanlar cesetlerini dondurmak için talep etmeye devam ediyor, her geçen gün sayı giderek artıyor. Teknolojiye umutla bakan 1500’den fazla insan bu dondurma teknolojisini kullanmak için sözleşme imzalamış durumda.

İlk Dondurulmuş Adam James Bedford

1967’de kanser hastası James Bedford’un düşük sıcaklıklara dayanıklı cryo tüpünde saklanmasıyla ilk insan deneyi gerçekleşmiş oldu. Kaliforniya Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan James Bedford’un tedavisi artık mümkün olmayan bir böbrek hastalığı vardı ve öleceğinden emin olan 73 yaşındaki profesör ilk dondurulmaya gönüllü insan oldu.

James Bedford, 12 Ocak 1967 yılında kanserden öldükten birkaç saat sonra biofizikçi Dante Brunoi, Cryo-biyolog Robert Prehoda ve Kaliforniya Canlı Dondurma Topluluğu Başkanı Robert Nelson’un gözetimi altında donduruldu. Bedford’un ölü sayılabilecek bedeni kuru buz ile paketlenmiş özel bir kutuya konuldu.  Daha sonra naaşı sıvı nitrojenle tamamen dolu -196 derecedeki kocaman bir konteynıra batırıldı. Bu konteynırla birkaç farklı yere taşındıktan sonra Arizona’daki Alcor Life Extension Foundation adlı kuruma götürüldü ve hala burada korunmaktadır. Dondurulmasının ardından 52 yıl geçti.

James Bedford kayıtlarda ölü olarak görülmektedir. Fakat tıbben tamamen ölü olmadığı söylenmektedir. Bedford’un bütün organları 52 yıldır cyro tüplerin içerisinde bozulmadan durmaktadır.

14 Yaşında Kendini Dondurtan Kız

Basına yasalar gereği tam adı verilmeyen JS olarak bildiğimiz 14 yaşındaki kız kendini dondurtma kararı aldı. Bu kararını ise şu sözlerle anlattı:

“Neden bu alışılmadık şeyi uygulamak istediğimi soruyorlar. Ben yalnızca 14 yaşındayım ve ölmek istemiyorum, fakat öleceğimi biliyorum. Dondurulmanın ise günümüzden yüzlerce yıl sonra olsa bile hastalığımın tedavi edilerek uyanmak için bana bir ikinci şans vereceğini düşünüyorum. Toprağın altına gömülmek istemiyorum.”

“Daha uzun yaşamak istiyorum. Gelecekte başa çıkmaya çalıştığım kanserin tedavisini bulacaklarını ve beni geri uyandıracaklarını düşünüyorum. Bu şansı elde etmek istiyorum. Vasiyetim budur.”

14 yaşındaki kızın annesi kızının bu son arzusunu tamamen desteklemiş, onu yıllardır görmeyen babası ise başlangıçta bu fikre şiddetle karşı çıkmıştır. Kendisi de aynı şekilde kanser hastası olan baba kararıyla ilgili davada şunları söylemiştir: ‘’Kızım haklı olsa ve tedavisi dediği gibi başarılı olsa, belki 200 yıl sonra hayata dönmüş olduğunda yaşayan kimsesi olmayacak. Kendisi ve yaşadıkları hakkında hiçbir şey hatırlamayabilir. Geleceğin dünyası 14 yaşında bir kız için çok tehlikeli olabilir.’’

Dava sürerken baba fikrini değiştirir ve kızının vasiyetine, kararlarına saygı duyduğunu dile getirir. Bunun üzerine hâkim bu tür gelgitlerin ebeveynler için normal olduğunu, çünkü ‘’Daha önce hiçbir ebeveynin başına gelmemiş bir kararla karşı karşıya kaldıklarını’’ söyledi.

Davanın sonunda ise hâkim kararda bilimsel bir karar vermediğini sadece öldükten sonra kendini dondurtmak isteyen insanların vasiyetlerine göre karar verdiğini belirtti. Mahkeme 14 yaşındaki kızın sadece cenazesiyle kimin ilgileneceğine karar verdi. Babanın da kızın vasiyetine uyacağını açıklamasıyla kızın dondurma işlemlerini annesi üstlendi.

Henüz dondurulmuş bunca insanın geri dönüp dönmeyeceğini bilmiyoruz. Fakat birileri için gerçekten umut dolu bir gelişme olduğunu söyleyebilir. Gelecek bizi tüm ilginçlikleriyle bekliyor olacak.

**bu yazı çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır.