Annelik duygusunun neden kutsal olduğunu anlamak için sanırım önce bir annelik duygusunu yaşamak gerek. Erkekler bu duyguyu tatmadıkları ve yalnızca tahmin edebildikleri için annelerin kıymetini de tam anlamıyla bilemiyorlar. Bu kutsal duygu insanların yanı sıra özellikle bazı hayvanlarda da karşımıza çıkıyor. Bu içerikte sizlere anne ahtapotların fedakarlıklarını anlatmaya çalışacağız…

Erkek ahtapotlar çiftleştikten sonra artık ömürlerinin son günlerini yaşarlar. Üreme sonrası çok hızlı hücre yaşlanmasına maruz kalan erkek ahtapotlar çiftleşmeden yaklaşık bir iki hafta en geç bir iki ay sonra ölürler.

Anne ahtapotlar ise çiftleşmeden yaklaşık kırk gün sonra bir kovuk içine yerleşerek on bin ile yetmiş bin arasında döllenmiş yumurtalarını kayalara asar.

Daha sonra yumurtalar burada çatlayana kadar yaklaşık 5 ay boyunca onlara bekçilik yapar. Bu süre bazı bölgelerde özellikle soğuk sularda 10 ay kadar da sürebilmektedir. Anne ahtapotlar yumurtalara devamlı su pompalayarak onların temiz kalmasını sağlar, aksi takdirde ise yumurtaların çoğu çatlamaz.

Ahtapotlar bu süre zarfında beslenmek için avlanmaya gitmezler, yani yavrularının başlarına bir şey gelmemesi için onları bir an olsun terk etmezler. Peki ahtapotlar ne kadar bir süre açlığa dayanabilir?

İşte ilginç olan şey burada başlıyor. Ahtapotlar uzun süre aç kalabilen canlılar değillerdir. Fakat aç kalmalarına rağmen yavrularını terk etmeyen ahtapotlar ölene kadar yumurtalarının başında beklerler.

Eğer ki, ahtapot açlıktan ölmek üzere ise ve yumurtalar hala çatlamamışsa ahtapotlar bu sefer kendi kollarını yemeye başlarlar ve böylece ölümlerini biraz daha ertelerler. Nitekim yumurtalar çatladığında yavrular dünyaya merhaba derken anne ahtapotlar beslenme yetersizliğinden dolayı kısa süre içinde ölürler ve bu nedendir ki hiçbir anne ahtapot yavrularının büyüdüğünü göremez…