Dış uzaydaki faaliyetleri düzenleyici en önemli hukuki metin olan “Ay Anlaşması” hiçbir büyük devlet tarafından imzalanmadı. Bu ülkeler dünyadışı alanlarda faaliyet ve kaynak yönetimini düzenleyecek mevcut anlaşma taslaklarını imzadan uzak durma tavrını sürdürüyor. 1979 tarihli “Ay ve Diğer Gökcisimlerinde Devletlerin Faaliyetlerini Düzenleyici Anlaşma”, birçok kez gözden geçirilerek taraf devletlerin onayına sunuldu. Ancak dış uzaya araç göndererek araştırma yürüten beş ülkenin (ABD, Rusya, Çin, Japonya ve Hindistan) hiçbiri şimdiye dek anlaşmayı onaylamadı. Günümüzde Ay ve diğer gök cisimlerinin doğal kaynak çıkarmaktan askeri üs kurmaya kadar çeşitli amaçla kullanımı her hangi bir anlaşmaya bağlı olmadan sürdürülmekte.

“Ay Anlaşması” olarak bilinen taslak metin, bağlayıcı olmasa da eldeki en ayrıntılı taslak kurallar bütünü olma özelliğinde. Güneş Sistemi içindeki gezegen ve gökcisimleriyle onların yörüngelerinin “dış uzay” olarak tanımlandığı anlaşmanın temel fikri, Ay ile diğer gökcisimlerinin uluslararası camianın ve halkların ortak çıkarları için kullanılması zorunluluğu. Ay Anlaşması’nı imzalayıp parlamento onayından geçiren ülkeler şunlar: Hollanda, Belçika, Avusturya, Avustralya, Kazakistan, Lübnan, Fas, Pakistan, Meksika, Şili, Peru, Filipinler ve Uruguay. Anlaşma’yı imzalasa da parlamento onayından geçirmeyen ülkeler ise Fransa, Romanya, Guatemala ve Hindistan. Uzay çalışmalarında en ileri seviyede bulunan ülkelerinse anlaşmada imzası bulunmuyor.

Ay’ın dünya için çok önemli enerji kaynağı olabileceği belirtiliyor. Bilim adamları, fosil yakıtlarının bitmesinden sonra dünyaya yeni enerji kaynakları gerekeceğini belirterek, Ay’ın bu ihtiyacı karşılayabileceğini ifade ediyorlar. Amerikalı araştırmacı Lawrence Taylor, Ay’dan alınan mineral numunelerinin, uydumuzda helyum 3 adı verilen gazın bol miktarda bulunduğunu gösterdiğini söylüyor. Helyum 3’ün hidrojen izotoplarından döteryumla birleştiğinde bol miktarda enerji açığa çıktığını belirten Taylor, Ay’ın yüzeyini kaplayan toz tabakasında büyük miktarda helyum 3 bulunduğunu kaydetti. “Uzay mekiğiyle getirilecek 25 ton helyum, ABD‘nin 1 yıllık elektrik enerjisini karşılamaya yeter” diyen araştırmacı, “Ancak bu iş hiç kolay değil. Ay toprağından helyum çıkarabilmek için kayaçları 800 derece ısıtmak gerek. Bir ton gaz elde edebilmek için de 200 milyon ton toprak gerekir” şeklinde konuştu.

Ay’da bulunan helyum 3 gazı miktarının dünyanın enerji ihtiyacını birkaç bin yıl boyunca karşılayabileceği ifade ediliyor. Wisconsin Üniversitesi’ne bağlı Füzyon Teknoloji Enstitüsü Başkanı Gerald Kulcinski, dünyadaki enerji ihtiyacının Ay’daki helyum 3 gazıyla aşılabileceğini belirtiyor. Yeni enerji kaynaklarının acilen bulunması gerektiğini söyleyen Kulcinski, dünya nüfusunun 50 yıl içinde 12 milyara, enerji ihtiyacının ise aynı dönem içinde 8 katına çıkacağını ifade ediyor. Dünya’da sadece birkaç kilo (yıllık) helyum 3 gazı bulunduğunu vurgulayan Kulcinski, bunun çoğunun da nükleer silahların muhafaza edilmesi sırasında elde edildiğini belirtti. Kulcinski, Ay’daki helyum 3 gazı miktarının ise bir milyon ton olarak tahmin edildiğini açıkladı. Bu miktar dünyanın enerji ihtiyacını birkaç bin yıl karşılayabiliyor. Birçok bilim adamı, bu nedenle Satürn, Uranüs ve Mars gibi gezegenlerin, enerji ihtiyacına alternatif oluşturabileceğini düşünüyor. Ay’daki helyum 3 gazının çok az miktarını kullanarak bu gezegenlere gidilebileceğini belirten uzmanlar, sadece roketler için kullanılacak az miktarda helyum 3 gazı sayesinde, gelecekte galaksiler arası bir ulaşım sistemi kurulabileceğini ve gezegenimizin enerji ihtiyacının hem çevreyi kirletmeden, hem de çok uzun süreli olarak karşılanabileceğini ifade ediyorlar.