Yakın Tarihimizin Gizemli Şahsiyetlerinden Biri, Türkiye’nin Lawrence’i: Ahmet Esat Nam-ı Diğer İngiliz Kemal
1. Gerçek Adı Ahmet Esat Tomruk
İngiliz Kemal olarak tanıdığımız Türk casusun gerçek adı Ahmet Esat Tomruk’tur. Ahmet Esat, 1887 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Esat doğduğunda Sultan Abdülhamid tahta çıkalı 10 seneyi geçmişti. Ahmet Esat henüz beş yaşındayken babasını kaybetti. Bu yüzden annesiyle birlikte dayılarının yanına sığındılar. Ahmet Esat da ilkokulu burada, Emirgan’daki bir mektepte okudu.
2 Dilini Geliştirmek İsterken Tutuklandı
İlkokulu bitirdikten sonra Mekteb-i Sultani’ye( Galatasaray Lisesi) kaydedildi. Fransızcasını geliştirdi, hatta o kadar geliştirmişti ki yurt dışına arkadaşlarıyla ve tanımadığı insanlarla Fransızca mektuplaşıyordu. Ancak sürekli yurt dışıyla mektuplaşması polisin dikkatini çekmişti. Polis, Ahmet Esat’ı tutukladı ve sorguladıktan sonra geri bıraktı.
3 Bir İngiliz’den Daha İyi İngilizce Konuşuyordu
1908 yılında İngiltere’ye gitmeye karar verdi. Burada Navy College’e başladı. Bir yandan İngilizcesini geliştiriyor, bir yandan da profesyonel olarak box yapıyordu. 1914 yılında okuldaki eğitimini tamamladıktan sonra bir süre İngiltere’de kaldı. İngiltere’de kalmakla yetinmedi Avrupa’nın birçok bölgesini gezdi ve burada yabancı dil bilgisini en üst seviyeye çıkarttı. Sarışın ve mavi gözlü oluşu, ortalama bir İngiliz’den daha iyi İngilizce konuşuyo olması onu herhangi bir Avrupalı’dan ayırt edilemez seviyeye getirmişti.
4 Boksör Oluşu
Bir puslu londra gününde, okulun serseri çetesi ile başı derde girmiş ancak çete liderini attığı tek yumrukla bayıltmış ve bu duruma şahit olan bir öğretmen tarafından bileğinden tutulduğu gibi müdürün odasına çıkartılmıştır. Kendini savunmak için vurduğunu anlatmaya çalışmış fakat bir süre sonra müdür ve öğretmenin konuşmasından kendisine ceza vermek gibi bir niyetleri olmadığını anlamış ve esas amaçlarının az önce tek yumrukta yere serdiği çete reisi gibi onu da boks takımına almak olduklarını anlamıştır. Çünkü tek yumrukta nakavt ettiği çocuk o dönemin liseler arası boks şampiyonudur. Boks kariyeri de böylece başlamış olan Esat vurduğunu deviren, şampiyon bir boksör olarak seneler sonra memleketine dönmüştür. İngiliz Kemal, gençliğinde kazandığı Türkiye Hafif Sıklet Boks Şampiyonu unvanını 1932 yılına kadar korumuştur.
5 Teşkilat-ı Mahsusa’da İstihbaratçı Olmak
1914 yılında patlayan I. Dünya Savaşı sırasında ülkeye geri döndüğünde tanınmış İttihatçılardan Dramalı Rıza ve Kara Kemal Beyler aracılığıyla Teşkilat-ı Mahsusa’ya katıldı. İleri derecedeki dil bilgisi, eğitimi ve Avrupa’yı biliyor oluşundan dolayı faydalı olunacağı düşünülüyordu.
6 Tahminler Boşa Çıkmadı
Tahminler boşa çıkmadı, filhakika Ahmet Esat, Kutül Amare’de İngilizlerin başındaki komutan General Townshend’den birtakım gizli bilgiler edinmeyi başardı. Daha sonra İngilizlerin hapsettiği bazı İttihatçıları kurtarmaya çalıştıysa da yakalanarak Beyoğlu’ndaki hapishaneye konuldu. Ahmet Esat buradan firar ettiyse de Çanakkale Boğazı’nda bir geminin içerisinde yakalanarak bu sefer Çanakkale’deki Sahra hapishanesine gönderildi.
7 İngiliz Kemal Milli Mücadele’de
İngiliz Kemal’i Sahra hapishanesinde de tutamadılar ve firar etti. Ardından Biga’da Kuvayı Milliyecilere katıldı. Görüntüsü ve çok iyi İngilizce konuşmasından ötürü ” İngiliz Kemal” lakabı takıldı.
8 Yunanlara Karşı
Ankara’ya geçerek yine fevkalade yabancı dil bilgisi ve önceki tecrübeleri de göz önüne alınarak Genelkurmay İstihbarat Şubesinde görevlendirildi. Vazifesi İzmir’deki Yunan işgaline karşı faaliyet göstermektir. Önce Rodos adasına giderek kendini Amerikalı bir gazeteci olarak tanıttı. Buradaki kumarhanelerden hileyle 45.000 Frank kazandı ve İzmir’e geçerek vazifesine başladı. Burada büründüğü yeni rol ise zengin bir Amerikalı olmaktı. Kısa sürede yüksek düzeydeki Yunan komutanlarıyla yakınlaşan Ahmet Esat, buradan edindiği istihbarat ile Milli Mücadele hareketine çok mühim katkılar sağladı.
9 14 Şubat 1966’da Yaşama Veda Etti
Ahmet Esat Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte 1924 yılında İstihbarat şubedeki görevinden ayrıldı. İstanbul’a yerleşerek yine yabancı dil bilgisiyle tercümanlık- rehberlik ve sair işlerle hayatını kazandı. Soyadı kanunu çıktıktan sonra Tomruk soyadını aldı. Sonraki yıllarda ise Ahmet Esat’ın ilk evliliğinden bir kızı olduğu ve 14 Şubat 1966’da yaşama veda ettiği bilinmektedir.
