En İlginç Dolandırıcılık Hikayelerinden Biri “Olmayan Ülke Poyais”

19’uncu yüzyılda İskoçyalı Gregor MacGregor, insanları hiç var olmamış bir ülkenin varlığına inandırdı ve hayali “Poyais” topraklarını satarak, adını tarihe yazdı…

19’uncu yüzyılda yaşayan İskoçyalı Gregor MacGregor, insanları hiç var olmamış bir ülkenin varlığına inandırdı. Orta Amerika ülkesi Honduras’taki hayali “Poyais” kolonisinin topraklarını satarak, adını tarihe en büyük dolandırıcılardan biri olarak yazdırdı.

Babası gibi denizciliğe gönül veren 1786 Edinburg doğumlu Gregor MacGregor, 1803’te Kraliyet donanmasına katılarak hem İspanya, hem de Portekiz ordularına hizmet etse de 1811’de Venezüella ordusunda albay oldu ve İspanya’ya karşı özgürlük mücadelesine destek verdi.

MacGregor 1820 yılında Londra’ya, İspanyol asıllı Amerikalı bir kadınla evli ve Honduras’ta bağımsız bir toprak olan Poyais’in “prensi” olarak geri döndü. Daha doğrusu, çevresindekilere anlattığı buydu.

Güya Honduras’taki yerli bir kabilenin şefi 32 bin 374 kilometrekare büyüklüğündeki toprakları ona vermişti. O da bu bakir topraklara altyapı götürmüştü. Ancak şimdi bu keşfedilmemiş toprakların yeni yerleşimcilere ve yatırıma ihtiyacı vardı.

Poyais’in var olduğuna İngiliz ve Fransızları inandıran İskoç general Gregor MacGregor’un hazırladığı Poyais rehberine göre, Galler’den biraz daha büyük bu topraklar o kadar verimliydi ki mısırlar yılda üç kez ürün veriyordu. Suları tertemizdi ve nehir yataklarında altın bulunuyordu. Ağaçlar meyve doluydu. Yurtdışında, böyle cennet gibi bir ülkede yeni bir hayat vaad ediyordu.

 

Hatta İngilizleri Poyais isimli bir koloni olduğuna inandırmak için her yolu deneyen Gregor MacGregor, üzerinde kendi kaşe ve imzasının bulunduğu “Poyais doları”nı bastı.

Poyais’in tek eksiği, bu kaynakların tam kullanımını sağlayacak yerleşimciler ve yatırımcılardı. O zamanlar Orta ve Güney Amerika’ya yatırım yapmak revaçtaydı ve Poyais iyi bir seçenek gibi görünüyordu. Hele İskoçya’nın karanlık ve yağmurlu havası, kayalı toprakları karşısında çok cazip görünen bir tercihti.

“Sözde Prens” MacGregor’un bu taktikleri işe yaramıştı. 200 bin sterlin para topladı. Yedi gemi dolusu insan Atlantik Okyanusu’nu aşıp Poais’e yerleşmek için başvurmuştu. Eylül 1822 ve Ocak 1923’te 250 yolcu taşıyan iki gemi bu hayali adaya doğru yola çıktı. Ama iki ay sonra vardıkları yer bir yıkıntıdan başka bir şey değildi.

Poyais diye bir yer yoktu. Yolcular Honduras’ın ıssız bir kıyısına getirilmişti. Gelenlerin ancak üçte biri sağ kalmış ve oradan geçen bir gemiye binerek Belize’ye götürülecekti. Britanya Donanması diğer beş gemiyi geri İskoçya’ya gönderdi. Birkaç gün içinde gazeteler var olmayan Poyais haberleriyle doluydu. Ve MacGregor ortadan kaybolmuştu. MacGregor ise Fransa’ya kaçmıştı.

MacGregor bir yıl sonra bu kez Fransa’da Poyais kolonisini tanıtmak üzere ortaya çıktı. Ağustos 1825’te Fransızlardan 300 bin sterlin toplayan “Poyais Prensi”, bazı Fransız yatırımcılara bu topraklardan hisse vereceğini söyleyerek kandırdı, ancak bu kez senaryosunu sonlandıramadı.

Bir grup insanın adını hiç duymadıkları bir ülkeye gitmek için pasaport aldığını fark eden Fransız yetkililer, insanla dolu la Nouvelle Noustrie isimli gemiye Le Havre kentinden açılmadan el koyarak, MacGregor’un hilesini bastırdı. Fransa’daki dolandırıcılık çetesi tutuklandı ama MacGregor kaçmayı başardı.

MacGregor 1839’da özgürlüğü için savaştığı ve general unvanı aldığı Venezüella’ya döndü. MacGregor, 1845’te 58 yaşında burada yaşama veda etti.

**bu yazı çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır.