Filme Konu Olan Bir Hayatta Kalma Mücadelesi: Aron Ralston-127 Saat

Hayatını dağcılık üzerine adamak için her şeyden vazgeçen bu adamın 26 Nisan 2003’te kimseye haber vermeden çıktığı günübirlik yolculuk, ona çok pahalıya patladı.

ARON LEE RALSTON

1975’te Amerika’da doğan Aron’un, Rocky dağlarının yakınında bulunan Denver’de yaşaması, dağcılık sporlarına olan ilgisinde etkili oldu. Okul hayatı boyunca üstün derecelere imza atarken, yurt dışında yaptığı masterın ardından okul hayatını makine mühendisi olarak bitirdi. Doğa sporlarına olan ilgisi küçük yaşlarda başladı. Bu tutkusunu yaşam tarzına çeviren dağcının  çılgınca bir hedefi vardı: 14.000 fiti aşan 53 dağa, solo kış tırmanışı yapan ilk kişi olmak. Güzel olan şey ise, başından geçecek korkunç bir kazaya rağmen bu hedefine ulaşacak olmasıydı.Dağ tırmanışları, başından birçok ölümcül kaza geçirmesine sebep oldu. 2003 yılında Resolotuion Dağı’na arkadaşlarıyla birlikte tırmanan Aron, çığ altında kaldı. Neyse ki bu kazadan hiçbir yara almadan kurtulabildi. Fakat tarihler 2003 yılının 26 Nisan gününü gösterdiğinde yaşayacağı kazadan, bu kadar şanslı kurtulamayacaktı.
Aron Lee İnter’deki işini bırakarak, kimseye haber vermeden Utah’ın Blue Jhon Kanyonu’na doğru yola çıktı. Çevresindeki kimse onun nerede olduğunu ve ne yaptığını bilmiyordu. Tek başına kimseye haber vermeden hareket etmesi, onun kaderini değiştirdi.

Aron Utah’ta bulunan Blue Jhon Kanyonu’ndan geçiş yapmaktaydı. Yüksek kanyonların uçurum bölgeleri, yürüyüş alanı için oldukça riskliydi. Kanyondan aşağı inerken bastığı bir kaya yerinden oynadı. Neler olduğunu anlayamayan dağcının 360 kilogramlık dev kayayla aşağı düşmesi bir oldu. Aron’un sağ kolu, kanyon duvarı ile düşen kayanın arasında kaldı. Neredeyse hareket edemez hale gelen dağcının yanında sadece 1 litre su, dürüme benzer bir sandviç ve biraz çikolata vardı.
Durumun şokunu atlatmaya çalışan Aron kayayı oynatmaya çalışsa da, bu mümkün değildi. Yanında bulunan emniyet kemeri ile kendini askıya alarak pozisyonunu sabitledi. Bir süre insanlara sesini duyurmaya çalıştı fakat gecenin çöl soğuğu da can sıkmaya başlamıştı.

3.GÜNE UYANDIĞINDA…
Aron, yanında bulundurduğu çok az erzakla uykusuz, kıpırdamadan tam 3 gün geçirdi. Ne gelen vardı, ne giden. 3’üncü günün sonunda sadece 150 ml. suyu kalmıştı. Halüsinasyonlar görmeye başlayan dağcı, son çareyi kolunu kesmekte buldu. Kolunu turnike yöntemiyle kesmek için hazırladı. Başta derisini açmayı başarsa da, çakı ile kol kemiğini kesebilmesi mümkün değildi.5. güne geldiğinde artık çareler tükenmiş ve çok kan kaybetmişti. Ne yemeği, ne de çabalamaya mecali vardı. Suyu biten Aron, hayatta kalabilmek için kendi idrarını içmek zorunda kaldı. Artık öleceğine emin olan dağcı, çektiği veda videosunun ardından ölüm tarihi olarak 1 Mayıs 2003’ü sıkıştığı kayaya kazıdı ve uykuya daldı.
Ertesi gün uyandığında hala hayatta olduğunu gören Aron, artık hiçbir şeyden korkmuyordu. Tüyleri diken diken eden son bir gayretle önce kol kemiklerini kırdı ve çakısıyla kestiği kolunu kayadan ayırmayı başardı.
Kan kaybeden ve ayakta durmaya mecali olmayan dağcıyı birkaç kilometre sonra turist bir aile gördü. Acilen tedavi altına alınan genç adam 127 saatte tam 18. Kg kaybetmişti.

Aron Ralston’un kesik kolu daha sonra yakılarak kendisine teslim edildi. Aron bu külleri 6 ay sonra, düştüğü uçurumdan aşağı serpti.
Amacından vazgeçmeyen sporcu, kaza sonrası takılan platin koluyla dağcılık faaliyetlerine devam etti. Tüm hayatından vazgeçmesine sebep olan 53 dağa tek başına tırmanarak hedefini gerçekleştirdi.

HAYATI FİLM OLDU

Medyada büyük yankı bulan bu adamın hikayesi “127 saat” adında İngiliz yönetmen Danny Boyle tarafından filme alındı. Aron hayatını konu alan film hakkında,” Gerçeğe o kadar yakındı ki, belgesel olarak tanımlanabilir.” Dedi.