Piri Reis Neden İdam Edildi ?

Bu yazımızda ilk gerçeğe yakın dünya haritasını çizmiş ünlü Türk denizcisi Piri Reisin hayatını konu alacağız. Başarılarla dolu denizcilik serüvenin ardından trajik bir son Piri Reis’in hayatını bizler için cazip kılıyor.

Konuya başlamadan önce dönemin Osmanlısına küçük bir bakmamız gerekiyor. 15 . yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devletinin sınırları Ege, Akdeniz, Karadeniz, Marmara hatta Adriyatik denizine kadar ulaşmıştı. Kıyılarını koruyup denizlere hakim olma bilincinde olan Osmanlı Devleti, donanmanın önemini kavrayabilmişti. Bu dönemde genelini Kuzey Afrikalı müslüman-türk korsanların oluşturduğu tecrübeli denizciler, Akdeniz ve çevre denizlerde faaliyetlerde bulunuyordu. ilk defa II . Mehmet döneminde, bu denizciler Osmanlı Devletin’e hizmet etmek için donanmaya davet edildi. Bu davet arkalarında Osmanlı gibi egemen bir kuvvet olması dolasıyla denizciler tarafından olumlu karşılanmıştı. Sırayla bu denizciler Osmanlı donanmasına katılıp donanmayı tertip etti. Bunlardan en meşhuru büyük Türk amirali Barbaros Hayrettin paşadır. Bu arada şu ara bilgiyi vermeden geçmeyelim. Bizim kültürümüzdeki korsan kelimesi corsair’den gelir. Anlamı itaat edendir. Piravate gibi deniz haydutları ile karıştırılmalıdır.

Piri Reis’te bu kültürün en içinden gelmektedir. İlk defa amcası Kemal Reis ile açılan Piri Reis, 1486’da II. Beyazıt’in görevlendirmesi ile İspanya’daki son müslüman devleti olan Gırnata’daki Müslüman ve Yahudi nüfusun kaçırılmasında görev aldı. 1487 – 1493 seneleri arasında amcasıyla birlikte Akdeniz’de birçok başarılı deniz akınına katıldı. Devam eden süreçte birçok başarılı deniz seferine katılıp kaptan unvanı alan Piri Reis, amcasının vefatı üzerine Gelibolu’daki kalesine çekildi ve 1511 senesinde Kitab-ı Bahriye isimli büyük denizcilik eserine başladı. 1513 yılına gelindiğinde Amerika’nın da bulunduğu meşhur dünya haritasına başladı. Çalışmaları maktül sadrazam İbrahim Paşa ve Kanuni Sultan Süleyman tarafından çok beğenildi.

Buraya kadar görülüyor ki gayet başarılı Türk ve dünya denizciliğine damgasını vurmuş bir Osmanlı amirali var karşımızda.Peki ne oldu da bu büyük Osmanlı amiralini idama götüren süreç nasıl başladı? Şimdi süreçten bahsedeceğiz. Tarih derslerinde meşhur bir Hint deniz seferi konusu vardır. Bu seferler kısmen başarılı olsa da istenilen başarı ve hakimiyet sağlanamamıştır. Bu seferlerden 2.si Süveyş filosu kaptanı olarak atanan Piri Reis tarafından düzenlenmiştir. Piri Reis’i idama götüren olaylar sinsilesi böylelikle başlamıştır . 1552’de başlatılan seferin ana sebebi Portekiz donanmasının bölgedeki faaliyetleriydi. Piri Reis, Osmanlı hakimiyetini sağlamak amacıyla 30 gemisiyle kızıl denizden hint okyanusuna açıldı. Muskat’ta karşılaşan iki donanma Piri Reis’in üstünlük sağlamasıyla sonuçlanmıştı. Bunun üstüne Hürmüz kalesine sığınan Portekizliler, Piri Reis tarafından kuşatıldı. Kuşatma bazı tarihçilerin iddiası üzerine Portekiz tarafının ödediği fidye nedeniyle kaldırıldığı söylenir. Böylece Piri Reis’i idama götüren süreç fiilen başlamış olur. Ayrıca kuşatma sırasında müslüman halkın ilgisizliği Piri Reis’i kızdırmış ve askerlerine bölgeyi yağmalatmıştır. Bu olay Basra valisinin aşırı tepkisini çekmiş ve Piri Reis’i tutuklamaya kalkmıştır. Piri Reis ise buna müsaade etmemiştir.

Bu sırada daha güçlü bir donanma ile körfeze yaklaşan bir Portekiz donanmasının bilgisi gelmesi üzerine Piri Reis hazır olmayan, tamire ihtiyacı olan donanmayı geride bırakarak Süveyşe geri dönmüştür. Yağmaya çok kızan Basra valisi Mısır valisine oradan da payitahta durumu iletmiştir. Bunun üzerine Piri Reis yaptığı savunmaya rağmen Mısır’da 1554 senesinde idam ettirilmiştir.

Yaptığı savunmada; donanmanın aldığı yaralardan ötürü geri dönecek durumda olmadığı ağır bir yenilgi almaktansa güçlenip geri dönmenin daha mantıklı olduğunu, Portekiz donanmasının açık denizlerde bizden üstün olduğunu ve batının artık yeni dünyalara, yeni ticaret yollarına gittiğini beyan ettiği iddia edilir.

Bu büyük Türk denizcisinin böyle bir son yaşamaşı gerçekten çok üzücü.