Mimar Sinan’ın Kıyamete Kadar Yıkılmayacak Dediği Eseri Süleymaniye Camii

Bir hayata sığdırılmış 81 cami, 51 mescit, 55 medrese, 17 türbe, 17 imarethane, 3 hastane, 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 hamam… Mimar Sinan, hayatı boyunca tam 375 esere mimarlık etmiş. Osmanlı’nın alanında en saygı duyulan mimarı, bugün bile gizemini çözmeye çalıştığımız ve ayrıntılarında kaybolduğumuz eserleriyle adını duyuruyor.

Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman tarafından, 1550 yılında Mimar Sinan’a yaptırıldı. Sahip olduğu mimari incelikleri ile günümüz teknolojisini bile gölgede bırakan cami aslında Usta Mimarın kalfalık dönemi eseriydi. İstanbul’da tarih boyunca birçok şiddetli deprem olduğu için Mimar Sinan bu sebeple, temel atıldıktan sonra 1 sene boyunca inşaata başlamadı. Önce temelin tam oturmasını bekledi. Mimar Sinan’ın meşhur eserlerinden olan camide akustik ve sesin her yere eşit dağılması için kubbe etrafına ayrıca caminin farklı noktalarına içi boş küpler yerleştirildi. Böylelikle, bir noktadan çıkan sesi caminin her köşesine eşit şekilde dağılması için uğraştı. Cami ilk yapıldığı zamanlarda elektrik olmadığı için 275 adet kandil ve mihrabın yanına konulan 2 dev mum sayesinde aydınlatıldı. O zamanda düşünüldüğünde çok sayıda kandilin camide is ve duman birikmesine neden olması gerekirdi. Lakin usta mimar buna karşı önlem alarak isleri bir odada toplamayı başardı. Caminin mumlardan çıkan islerden zarar görmemesi için orta kapının üzerine bir oda planladı. kandillerden dolayı çıkan isleri toplamak için ise mihrabın tersi yönünde hareket etmesini sağlayacak şekilde kapının üstünde dışarıya açılan 4 adet küçük pencereden is odası çekti. Hava akımının is odası yönünde olması gerektiği için camiyi yaparken bu odayı merkeze aldı. Cami aydınlatmasında mühendislik harikası olan bu is odası dışında ayrıca toplanan bu islerden mürekkep elde etmeyi başardı.Bu mürekkepler normal mürekkebe göre daha kalıcı olduğu için önemli fermanları yazarken kullanıldı.

Mimar Sinan’ın “Ustalık eserim” dediği Edirne’de bulunan Selimiye Cami’nın inşasında kullanacağı bütün malzemeyi inşa edeceği alana yerleştirip 2 sene boyunca bekletti. Bu şekilde zeminin oturmasını sağlayarak olacak çatlama veya kaymaların önüne geçti. Bu konudaki rivayetlerin birinde Mimar Sinan’ın bu temel için 8 sene beklediği söylenmekte. Camiyi yaparken mimari detayları mükemmel şekilde İslam’ın esasları ile birleştirmeyi ihmal etmedi. Bulunduğu konum itibari ile Edirne’de her yerden görülebilen eserde, Selimiye Cami’den önce inşa edilen kubbeli yapılarda, kubbenin kademeli olarak yükselmesine rağmen, diğer camilerin aksine kubbe 43,25 metre yüksekliği ve 31,23 metre çapı ile tek bir lebi ile örtüldü. Kubbenin bu şekilde yükselmesi ve sabit durması ise günümüz mühendislerini şaşırtan bir detay. Avlusundaki külliye ile beraber, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Camideki pencerelerin 5 kademede oluşu İslam’ın 5 şartını, Selimiye Külliyesi’nde bulunan 32 kapının ise İslam’ın 32 farzını sembolize edecek şekilde yapıldı. Bu muhteşem eserde şaşırtan bir diğer detay ise, 99 pencerenin Allah’ın 99 ismini temsil etmesi.