Dünya’nın Dört Bir Yanındaki Siyasetçi ve Gazetelerin Atatürk Hakkındaki Sözleri

Stratejisini doğru kurup meseleleri asla kişiselleştirmeden adım adım hedeflerine doğru gitmişti Atatürk. Onu belki de birçok liderden, komutandan ayıran en önemli özelliği budur. Onun emeli, amacı yurdunu refaha kavuşturmak olduğu için bu amacının önüne geçebilecek şahsi durumlara asla göz yummamıştır. Batı’nın da büyük hayranlık beslediği Atatürk ilericilik yolunda Avrupa’yı referans almış olsa dahi, Asya ve Afrika’nın mazlum milletlerinin bir gün hürriyete kavuşacağına inandığını da belirtir. Onu anlatan hatıralar olsun, anekdotlar olsun hala daha ona hayranlık duymamızı sağlıyor, çünkü hemen hepsinde Paşa’nın zekâsını, liderliğini, yurt sevgisini görebiliyorsunuz. Böylesi bir komutanın, sonra devlet adamının dış ülkelerde de hayranlarının olması son derece doğal. Öyle ki birçok ülkenin lideri, siyasetçisi de ona olan sevgilerini dile getirmişlerdir. Biz de bunlardan birkaçını derledik. Bazı gazete yazıları da dahil. Kaynak 9 Kasım 1980 tarihli Hürriyet’tir. İşte Atatürk hakkında söylenen sözler!

1. Tunus Cumhurbaşkanı Habib Burgiba

“Tunus ulusu bugün, yüzyıllık bağlarla bağlı bulunduğu kardeş ve soylu Türk ulusu ile, Mustafa Kemal’in unutulmaz anısını canlandırmak ve saygıyla anmak üzere hürmetkâr bir düşünce içinde birleşmektedir. Ulusumuz, Gazi’nin ölmez eseri için en büyük hayranlığı O’nun şahsında, savaş meydanlarında, büyük asker olduğunu saptadıktan sonra, her şeyin tamamen kaybolduğu zannedildiği bir anda, ulusundan ümidini kesmeyi ve yenilgiyi kabul etmeyi şiddetle reddeden Tanrı’nın seçtiği büyük insanı ululuyoruz. O, günleri birleştirmeyi, kırılmış cesaretleri yükseltmeyi bilmiş ve talihi zorlayarak, milli ülkenin bütünlüğünü tekrar kurmuş ve memleketinin bağımsızlık ve egemenliğini kazanmasını başarmıştır. Atatürk böylece ölümü esirliğe tercih eden bir ulusun neler yapabileceğini hayretler içinde bulunan dünyaya göstermiştir. Bu örnek unutulmayacaktır. Biz memleketin egemenliğinin mimarı olarak Atatürk’ün şahsında, parçalanmak, yolunda olan bir imparatorluğun yıkıntısı üstünde ilerlemeye yönelmiş, etkili ve modern bir devlet kurmuş devrimciye hayranlık duymaktayız. O’nun ölmez eseri, egemenliklerini elde etmiş ulusların kaderlerine hükmedenler için ışıklı bir örnek ve bir ilham kaynağı olarak kalacaktır.” (10 Kasım 1963)

2. Sovyetler Birliği Başkanı Nikita Kruşçev

 

“Türk ulusunun özgürlük ve Türkiye’nin ulusal kalkınması için çetin mücadelelere adı karışan Kemal Atatürk’ü memleketimiz çok iyi tanır. Atatürk Türk ulusunu, kışkırtıcı kuvvetlere, emperyalistlere ve silah zoru İle ulusu ezerek memleketi büyük devletlerin bir sömürgesi haline getirmek isteyen gerici kuvvetlere karşı savaşa girmesi için uyandırmıştır. Yakın ve Ortadoğu’da ilk cumhuriyet, doğuşunu O’na borçludur. Bu cumhuriyet, bir çok ulusun ulusal özgürlük hareketlerine ışık tutmuştur. Atatürk’ün kutsal saydığı emperyalizmle savaşını, yalnız Türk ulusu değil diğer Doğu ülkeleri de takdirle karşılıyordu. Türkiye’nin yüzyıllık geriliğinden kurtulması için Atatürk pek çok şey yapmıştır. Gerçekleştirdiği reformlar memleketin ekonomik hayatının, sinaî ve tarımsal kalkınmanın hızla ilerlemesini hedef tutmuştu. Atatürk yönetimi zamanında Türkiye’nin uluslararası otoritesi yükselmiş ve memleket dünya siyasetinde önemli rol oynamaya başlamıştır.” (10 Kasım 1963)

3. Le Morgen Bladet gazetesi – Norveç

“Atatürk, tarihte memleketinin en büyük adamlarından biri olarak kalacaktır. Türkiye iyileşmiştir ve yeniden kuvvetlenmiş olarak Atatürk’ün eserine devam etmek hususunda en uygun olanaklara sahiptir.” (12 Kasım 1938)

4. Messagero gazetesi – İtalya

“Çökmüş bir ülkeye geçmişinin tarihi değerlerini geri veren Atatürk olmuştur. Yalnız bu iş bile, Atatürk adının modern zamanların en cüretli ıslahatçıları arasına kaydedilmesi için kafidir.” (12 Kasım 1938)

5. Pakistan Cumhurbaşkanı Eyüp Han

“Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan’da O’nu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri, bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever olan Kemal Atatürk, memleketinizi yeniden büyüklük yoluna koydu. O, yalnız sizin ulusunuzun sevgili lideri değildi. Dünyadaki bütün Müslümanlar gözlerini, sevgi ve hayranlık hisleriyle O’na çevirmişlerdi. O, Müslüman dünyasında yeniden siyasi uyanış yönünde ileriye doğru cesur bir adım atan bir avuç insandan biriydi. Sizin hislerinizi paylaşır ve büyük kurucusunun ölümsüz anısına ulusunuzun gösterdiği sevgi ve saygı hislerine katılmak isteriz.” (10 Kasım 1938)

6. Hollanda Dışişleri Bakanı Joseph Luns

“Çağımızda, uzak görüşlü cesur siyasi sosyal ve ekonomik reformlarla Türkiye’yi bugünkü modern cumhuriyet hailine getiren Kemal Atatürk’tür. Aynı zamanda bugün Türkiye’nin Avrupa Ortak Pazarı’na girebilecek düzeye gelmesini sağlayan modern ekonominin temelini hazırlayan da yine O’dur. Atatürk, kişiliğiyle, sorumluluk duygusu ve medeni cesaretiyle örnek olmuştur. Bu meziyetlerin, vatandaşlarınızın bir çoğunda da var olduğunu gözlemiş bulunuyorum. Atatürk ve arkadaşları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne kadar elde ettiği itibarın temelini atmışlardır. Kemal Atatürk’ün dediği gibi, Türk ulusu durmadan ve korkmadan uygarlık yolunda İlerlemeye hazır ve kararlıdır. Ben de bu ilerlemenin ekonomik kuvvet ve zenginlik alanında da aynen gözlendiğini eklemek isterim.” (10 Kasım 1963)

7. Irak Cumhurbaşkanı Abdüsselam Arif

“General Mustafa Kemal’in Atatürk adı ile adlandırılması, kendisinin Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesinden sonra Türk Devleti’nin onurunu kurtarmak amacıyla atılmış olduğu cüretkar savaştan sonra yeni Türkiye’nin kalkınmasının Ata’sı olduğunu gösterir. Yirminci yüzyıl tarihinin Atatürk’ün şahsına önem vermesi kadar doğal bir şey olamaz, zira Atatürk, ulusunun yenilgisini zafere, çöküşünü yükselmeye, gerilemesini ilerlemeye çevirmek yolunda yurt görevinin kendilerine yüklemiş olduğu ödevleri yerine getirmek için, durumu memleketleri lehine çevirmeye hazır bulunan cesur subayların canlı bir örneğidir. Modern Türkiye’nin doğulu olmaktan fazla batılılaşmasına kararlı bulunması her ne kadar Atatürk’ün iş programının en belirli niteliğini meydana getiriyorsa da, memleketini yüzyılın gerekleriyle bağdaşacak siyasal bir düzene kavuşturmak, ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerden kalkındırmak uğrunda Atatürk’ün sarf etmiş olduğu çabaların değeri inkar kabul etmez bir gerçektir.”

8. Ennehar Gazetesi – Lübnan

“Bütün dünyayı baştanbaşa sarsan bu büyük ölünün hayatını tasvire imkan yoktur. Atatürk, dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. O, bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir. Dünyanın en şerefli diktatörü önünde saygı ile eğilir ve eşsiz bir acıya uğrayan Türk ulusuna derin başsağlığı dileklerimizi sunarız.” (1938)

9. ABD Başkanı John F. Kennedy

“Kemal Atatürk’ün ölümünün 25. yıldönümünü anma törenine katılabilmekten şeref duymaktayım. Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır… Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye’nin doğması, yeni Türkiye’nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk’ün ve Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşu ve o zamandan beri Atatürk’ün, Türkiye’de giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.” (Kasım 1963)

10. Fransa Devlet Başkanı Charles de Gaulle

‘’Büyük Atatürk’ün ölümünün 25. yıldönümü münasebetiyle Fransız ulusunun Türk ulusuna karşı duymakta olduğu sadık dostluk hislerine tercüman olmak isterim. Türkiye tarihi; bugün, her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve Atatürk’ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk bu gelişmenin temel öğelerinden biridir.” (10 Kasım 1963)

11. İngiltere Başbakanı Sir A.Douglas Hume

“Mustafa Kemal Atatürk’¬ ün ölümünün 25. yıldönümü dolayısıyla anasını saygıyla anarım. Atatürk’ün adı bizce hemen hemen 50 yıl önce parlak bir Türk askeri kumandanı olarak biliniyordu. Barışı takiben O’na büyük ulusal liderler arasında tarihteki sürekli yerini kazandıran devletçilik nitelikleriyle Atatürk’ü tanıdık. Bugün, Türkiye Batı bağlaşması içinde İngiltere ile ortaklık yapmaktadır. İngiltere ve Türkiye aynı genel politikayı uygulamakta ve çeşitli alanlarda fayda sağlayan işbirliğinde bulunmaktadırlar. Mutlu işbirliği; büyük anlamda Atatürk’ün çalışmalarının neticesidir. Atatürk’ün 25. yıldönümünde, O’nu kahraman asker olarak saygı ile anar, modern Türkiye’nin Atası’nı devlet adamı Atatürk’ü takdir ve şükranla anarız.” (10 Kasım 1963)

12. Batı Almanya Cumhurbaşkanı Ludwig Erhard

“Bütün dünya 10 Kasımda biz Almanların da dostluk ve saygı İle bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk bir asker olarak amansız ve hatta bazı anlarında ümitsiz gözüken bir mücadeleden muzaffer çıkmış ve sonra da devlet sorumluluğunu üzerine almıştır. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı, onun diplomatik dehasının bir eseridir. O cesurâne ve azimkârane ideallere sahipti yılmak bilmeyen bir yaratıcılıkla eserlerini gerçekleştirmeye başladı… Atatürk Almanlarla geleneksel, yürekten ve karşılıklı güvene dayanan ilişkiler kurmuş ve sürdürmüştür.” (10 Kasım 1963)

13. İran gazetesi

“Kahraman ve soylu Türk ulusunun uğramış olduğu derin yas, bugün en yüksek haddini bulmuştur. Zira Türk ulusu, bugün en şerefli ve en yaraşıklı evladını sonsuz konutuna götürmek zorunda bulunmaktadır. Güzel Ankara şehri, bugün ızdırap verici inlemeler ülkesi haline gelmiştir. Bütün Türk ulusu durmaksızın en ateşli dileklerinin konusu, en güçlü ilhamlarının kaynağı olmuş olan şefinden ayrılmaya bir türlü karar veremediğinden en acı sıkıntılar içinde bulunuyor. Atatürk, yalnız kahraman ulusunun büyük bir şefi olmakla kalmamıştır. O aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı olmuştur. Atatürk cenaze törenine katılan ve milyonlarca insanı temsil eden heyetlerin görevi tamiri kabil olmayan bu kayıptan dolayı elem ve kederlere tercüman olmaktır.” (21 Kasım 1938)