Boğazı Yürüyerek Geçen Türk Atilla Hülagü

Hanım ben bir boğazda yürüyüp geleceğim diyip evden çıkınca, gerçekten boğazda yani boğazın hemen üstünde yani suyun üstünde yürüyebilecek bir hayalperest geçti bu ülkeden. işte kendi yaptığı özel ayakkabılarla suyun üstünde yürüyebilen Atilla Hülagü’nün hikayesi.

Hayal etmesi Leonardo Da Vinci’den gerçekleştirmesi Türk denizci Atilla Hülagü’den. Da Vinci su üstünde yürüyen insan çizimleri Atilla bey için ne kadar ilham kaynağı oldu orası muamma fakat en çok da eşinin desteğiyle suda yürüyen ayakkabılar için çalışmaya başladı ve yaklaşık 2 yıllık titiz bir çalışma sürecinin sonunda ufak tekneleri andıran ayakkabılarıyla suyun üstünde yürümeye hazırdı. 1961 de bir yaz günü 3. denemesinde Atilla Hülagü boğazı yürüyerek geçmeyi başardı.

Da Vinci’nin tasarımı

Ayakkabılarla yürümek o kadar da kolay değil güç gerektiriyor, denge gerektiriyor bu sebeplerden başarısız olan iki deneme Hülagü’yü asla durdurmadı. Hatta ayakkabılardan biri denemeleri yaptığı dönemde kayboluyor ama hedefine ulaşmaya odaklanmış biri için bu sadece aşılması gereken başka bir mesele. Atilla Hülagü boğazın bir yakasından diğerine 56 dakikada geçti. O zamanlar gazetede bu haber çıkınca kimi demiş ki bunlar makine altında motor var. Ama öyle değildi durum tabi ki ayakkabılar için 2,9 metrekare teneke, 50 gram lehim, 3 metre lastik, 1 metrekare alüminyum plaka kullanılmıştı. 3 temel fizik kanunu mucit yüzbaşının rehberi olmuş. üretim esnasında bir tenekeciye “bana içi boş gebi gibi iki ayakkabı yapacaksın, ayak sokmak için iki delik açacaksın, alüminyum plakayı 20’ye bölüp 10’ar 10’ar altlarına dizeceksin demiş.

Ayakkabılar yapıldığına göre deneme vakti öyle laps diye boğaza inmek olmaz, önce Beylerbeyi Astsubay Hazırlık okulunda yürüyüş denemeleri yapılmış. Burdaki denemelerden sonra nihayetinde asıl deneme için Küçüksuya gidiyor, 2200 metrelik yolu su üstünde 4452 adımla geçiyor. tabi bu bulışun deniz piyadeleri için çok faydalı olacağını düşünüyor. Sitemi değiştirilmemek üzere ayakkabıların küçültülüp daha pratik hale getirilebileceğinin farkında fakat bu icat askeriyeden öyle çok da destek görmüyor.

Mucit denizci bu ayakkabılarla ne Süveyş kanalını ne de Cebeliterık boğazını geçmeyi hedeflemiş, aslında hedefinde manş denizini geçmek varmış. Ordudaki hizmetinde görevini layığıyla yerine getirirken mucit kimliği de kendini gösterirmiş, bazen bu durumun takdirini de görürmüş. Askeriyeden sonra yaratıcı fikirlerini sivil hayatta denemek istemiş, reklamcılık da şansını denemiş. Fakat reklamcılıktan çabuk sıkılan Atilla Hülagü yine denizlere dönüp kaptanlık yapmaya başlamış.

Daha fazla bilinmesi gereken değerli şahsiyetlerden birini anlattık bugün. Başka bir yazıda tekrar görüşmek üzere.