Afrika’da Kauçuk İçin Tarihte Eşi Benzerine Az Rastlanır Bir Katliam Yapan Belçika Kralı 2. Leopold

Dünya tarihi çıkarları doğrultusunda başka toprakları işgal eden ve bu toprakları zulümle yöneten acımasız liderlerle doludur. Bu liderlerin sergilediği acımasız politikalar insanın ne kadar kötü bir canlı olabileceğini kanıtlar niteliktedir. Bir parça kauçuk için Afrika’da korkunç şeylere sebebiyet veren Belçika Kralı 2. Leopold’un yaptıklarına gelin birlikte göz atalım.

Belçika Kralı 2. Leopold Sömürge Topraklarına Büyük İlgi Duyuyordu. Ayrıca Çıkarı için Her Türlü Kötülüğü Yapabilecek Kapasitedeydi.Leopold’un aşağı yukarı nasıl bir lider olduğunu anlayabilmek için kendi sarfettiği sözlere bakmak yeterlidir: “Komşularınızı taklit edin, fırsat çıktığı anda denizlerin ötesine yayılın. Orada ürünleriniz için kıymetli pazarlar, ticaretiniz için gıda ve büyük Avrupa ailesi içinde daha iyi bir konum bulacaksınız.” O Dönemler Fırsatları Gözden Geçiren Leopold, Gözüne Savunmasız Afrika’nın Kalbindeki Kongo’yu Kestirmişti.Kongo’yı işgal etmek için hazırlıklara başlayan II. Leopold, parlamentodan veto yemişti. Ancak bu bile onu kararından vazgeçiremeyecekti. Hazineden aldığı borç parayla sözde bir yardım cemiyeti gibi görünecek olan Uluslararası Afrika Derneği’ni kurdu. Dönemin ünlü kaşiflerinden biri olan Henry Morton Stanley ise Leopold’un emriyle Kongo’ya gitmiş ve burada yavaş yavaş bir sömürge yönetimi kurmaya başlamıştı. Kabile şeflerini kandırarak Kongo topraklarını parça parça almaya başlayan Stanley sayesinde II. Leopold, Avrupa ülkelerince “Kongo’nun Kralı” olarak kabul edilmişti.1800’lerin Sonunda Otomobil ve Bisiklet Endüstrilerinin Lastik Yapımında Kullandığı Kauçuğa Büyük Bir Talep Vardı. Kral Leopold’un Yardım Etme Bahanesiyle Ele Geçirdiği Kongo da Dünyanın Bir Numaralı Kauçuk Üreticisiydi.

Bu fırsatı farkeden Leopold, ülkeyi devasa bir çalışma kampına dönüştürmüştü. Ağır çalışma koşulları sebebiyle her gün pek çok insan ölüyordu, Leopold ise bu süreçte yalnızca cebini daha çok doldurmanın peşindeydi. Yeterince hızlı çalışmayan veya isyan çıkarmaya niyetlenen kişilerin ceza olarak elleri ve ayakları kesiliyordu. Cezalar bununla da sınırlı değildi; Kongo toprakları cinsel organlarından asılarak idam edilenlerin ibret olması için ortada bırakılan cesetleriyle dolup taşar olmuştu.Ülkeyi Ziyaret Eden Joseph Clark Adlı Bir Misyonerin Sözleri Durumu Özetliyordu: ”Kongo’da Olanları Tekrar Görmektense Ölmeyi Tercih Ederim.”Bazı İngiliz fotoğrafçılar, o dönem yaşanan korkunç şeyleri zaman zaman gazetelere taşısalar da kamuoyu Kongo’da yaşananlara tepkisiz kalıyordu. Kral Leopold, çıkan haberleri örtbas etmenin yolunu bulmuştu. Bunca zulüm kauçuk ve fildişi içindi.Kral II. Leopold’un Askerlerine Sınırlı Sayılarda Kurşun Veriliyordu. Askerler Kurşunları Boşa Sarf Etmediklerini Kanıtlamak için Öldürdükleri Yerlilerin Kesik Ellerini Getiriyorlardı.

Askerlerler ıskaladıkları zaman ise zavallı insanların ellerini canlı canlı keserek eksik olan sayıyı tamamlıyorlardı. Kongo’da yaşanan bu dehşet geç de olsa ortaya çıkmaya başladığında Avrupa ülkeleri Kongo’nun Leopold’un özel mülkü olmaktan çıkarılıp Belçika sömürgesi haline getirilmesini istediler. Tabii, bu durum Kongo’da bulunan şirketlerin daha acımasız yöntemler geliştirmelerine neden olmuştu. Artık az çalışan ve borcunu ödeyemeyen yerlilerin kadınları rehin alınabiliyordu, üstelik bunu rahatça yapabilmeleri için bir yasa bile çıkarılmıştı.İlk Başta 20 Milyon Olan Kongo’nun Nüfusu Başına Gelen Bu Felaketler Yüzünden 9 Milyona Kadar Düşmüştü. Dünyanın Her Tarafından Gelen Fotoğrafçılar ve Din Adamları Bu Vahşeti İnsanlara Duyurmaya Çalışıyorlardı.Yaşananları belki de tüm çıplaklığıyla anlatan ve en üzücü karelerden biri 1900’lü yılların başlarında bir din adamı tarafından çekilmişti. Gördüğünüz bu karede çaresizce oturan bu adam, kendisi gibi köle olan küçük kızının yeterince çalışmadığı gerekçesiyle kesilen eline ve ayağına bakıyor. İşte 20 yıl boyunca Kongo’ya tam olarak böyle bir ortam hakimdi.Olaylardan Haberdar Olan İnsanlar Kongo’da Yaşananları Protesto Etme Amacıyla Protesto Yürüyüşleri Düzenlemeye Başladılar. Dönemin Ünlü İsimleri de Bu Protestoya Destek Vermekteydi.

Bu korkunç tablonun sona ermesinde protesto yürüyüşlerinin büyük katkısı olmuştu. Halkın baskısına daha fazla dayanamayan II. Leopold, Kongo’nun üzerinden elini çekmek durumunda kaldı. Kongo’dan çekildikten bir yıl sonra hayatını kaybeden Leopold arkasında fildişi avcılığı sebebiyle neredeyse yok olmak tehlikesiyle karşı karşıya olan bir fil nüfusu, milyonlarca sakat insan ve acı dolu bir 23 yıl bıraktı.

Kaynak: Onedio