Adolf Hitler’in Başarısız Darbe Girişimi Olan “Birahane Darbesi” ve Sonrasında Yaşananlar

Günümüzün modernleşme ihtiyaçlarını ve bu modernleşmede demokrasinin gerekliliğini anlamak için tarih iyi bir öğreticidir. Yalnız bu noktada tarihten bir şeyler öğrenmek isteyenlerin amacı, tutumu ve bakış açısı çok daha önemlidir.

Tarihin gördüğü en büyük katliamlarından birine hiç utanmadan, çekinmeden imza atan Adolf Hitler ile ilgili tarihi bazı olayları buraya aktarmamın nedeni böyle bir diktatörün çözümlenmesi gerektiğine inanmamdır. Çünkü Hitler, malumunuz, milyonlarca insanın katledilmesine yol açan bir soykırımın sorumlusu ve bu soykırımı solda sıfır düzeyinde bırakacak ölçüde insan, enerji kaybına yol açan II. Dünya Savaşı’nın sebebini olan liderlerden biridir. Eli kanlıdır çünkü acımasızdır ve bu acımasızlığına maalesef ki gözü pek oluşunun eklenmesiyle tadından yenilmez (çünkü insanlık dışı ve haliyle iğrenç) bir faşizanlığın portresi çizilmiştir.Atom bombasına yönelik girişimlerinden tutun da çeşitli katliamlarına ve hatta zeka ürünü propaganda stratejilerine kadar birçok kez yazılması ve okunması gereken bir isimdir kendileri. Çünkü ancak bu tip diktatörler ve dönemleri iyi okunursa, doğru anlaşılırsa günümüz koşulları da eksiksiz sorgulanabilir.

Bavyera, Berlin’in düşmesi için ön koşuldur.Almanya’nın birçok bölgesinde yapılanmaya devam eden Naziler, durumdan çok da hoşnut değildir çünkü bir an önce sınırları genişletme arzusuna sahiptir. Bunun için başkent Berlin’in düşmesi gerek ancak Berlin’in düşmesi için de öncelik Bavyera’nındır. Böylece Weimer Cumhuriyeti düşecek ve Yahudiler etkisiz hale getirilecekti. Sonrası kolay; Berlin ele geçirilecek ve komünistler cezalandırılacaktır.Planın tıkır tıkır işlemesi beklenmekteydi. Hitler’in hırsı ve ikna kabiliyeti, etrafındakileri bu darbe planı konusunda tek bir şüpheye dahi düşürmüyordu.Gücünü kanıtlamak isteyen Hitler, 1923 yılında mevcut yönetimi devirmek için hamlede bulunmak ister. Emrindeki kuvvetlere önceden hazırladığı planın uygulanması için gerekli talimatları gönderir.Bavyera yönetimini devirip kendini yönetimini dikte etmek için harekete geçen Hitler ve kurmayları 8 Kasım gecesini seçer. Bu tarihin seçilme sebebi rastgele değildir haliyle. O tarihteki ticari nitelik taşıyan bir toplantının organize edilmiş olması kalkışma için biçilmiş kaftandır.Her şey hazırdır; planda aksaklık olarak nitelendirilebilecek en ufak bir pürüz yoktur. En azından Naziler durumu böyle değerlendiriyordu.

Olay mahalli Bürgerbraukeller isimli birahanedir.Bahsi geçen bu toplantı Münih ticaret örgütleri tarafından organize edilmişti. Dönemin Bavyera Başbakanı olan Gustav von Kahr kürsüde konuşma yaptığı sırada Hitler’in emirlerini yerine getirmek üzere yola çıkan 600 kişilik birlik mekana girer ve Gustav von Kahr dahil olmak üzere orada bulunan herkesi rehin alır. Kalkışma başlamıştır artık ve ilk somut adım atılmıştır.Rehinelerden darbeye destek istenir.Rehineler de planın parçasıdır. Ancak Naziler için rehinelerden fazlası beklenir. Öyle ya; ihtilalin parçası olmak yetmez, ihtilalin destekçisi olmak gerekir ki amaca ulaşılabilsin.Hitler’in planına uygun olması için rehineler arasındaki önemli isimlerden darbe için destek istenir. Ancak ne Kahr’dan ne de mekanda o gece derdest edilen diğer iki önemli (Otto von Lossow ve Hans von Seisser dahil) isimden destek görülemeyeceği anlaşılır. Üç nemli isim de darbeye destek olma konusunda gönülsüzdür.Gustav von Kahr bu darbeye destek olmamanın bedelini canıyla öder. Naziler, bu olaydan 11 sene sonra Kahr’ından intikamını alır. Kahr, 1934 yazında gerçekleşen Sinekkuşu Operasyonu (Uzun Bıçaklar Gecesi)’nda Naziler tarafından öldürülür.Belki de Naziler başarısız olunan bu darbenin sebebi görülen Kahr’dan intikamlarını aldıklarını düşünmüşlerdir.

Efsane komutan darbe girişimi için gönüllü olur.Reichswehr komutanı General Lossow ve devlet polisi başkanı Albay Seisser’in darbe planı içinde yer almak istememesi üzerine devreye Erich Ludendorff girer ve darbeye iştirak edeceğini belirterek bu harekete gönüllü olarak katılacağını belirtir. Adolf Hitler’in eli bu hamle ile güçlenmiş olur. Bunun sebebi Ludendorff’un Birinci Dünya Savaşı’nda gösterdiği üstün hizmetten dolayı belli bir seviyenin üstünde seyreden kalibrede bir gücünün olmasıdır. Kendisi bu savaştaki varlığı nedeniyle göz doldurmuş ve “Efsane Komutan” yakıştırmalarının sahibi olmuştur.

Berlin’i düşürmek için yola çıkan yaklaşık 200 kişilik SA (Kahverengi Gömlekliler) birliği ihtilali ilan ederek yürüyüşe geçti. Önlerine direniş için çeşitli kolluk kuvvetlerinin çıkacağını hesaba katmış olsalar da “evdeki hesap çarşıya uymaz” atasözünü söylememizi sağlayacak olayın arifesini yaşamaya başlarlar.Kendilerini bekleyen Bavyera polisi ile sert bir çatışmaya giren Kahverengi Gömlekliler birliği 16 kayıp verir. Bunun karşılığında ihtilale karşı duran polislerden de üçü hayatını kaybeder.Temas, Naziler için ölümcül bir nitelik aldığından birlikler disiplini terk eder ve dağılmaya başlar.

Darbe bastırıldıktan sonra yakalamalar ve yargılamalar başlar.Darbenin hedefinde olan otoriteye bağlı güçler ihtilal ilan etme amacında olan kalkışmanın önde gelen isimlerini tutuklamaya başlar. Bu furya, haliyle kısa bir süre içinde Adolf Hitler’e dek uzanır.Mahkeme Hitler için ideolojisini yayması açısından bir fırsattır.Evet, Hitler yargılama sırasında destek toplar. Bunun nedeni zekası sayesinde böyle bir krizi fırsata çevirme azmidir. İdeolojisini yaymak uygun ortamı yakalayan Hitler boş durmaz.Hüküm giymekten kurtulamayan Hitler amacına ulaşırken 5 yıl hapisle cezalandırılır. Fakat darbe girişiminin lideri olmasına karşın sadece 9 ay yatar ve 20 Aralık 1924’de halk için bir tehlike oluşturmadığı gerekçesiyle cezaevinden çıkarılır.İlginç bir not da Hitler’in cezaevindeki 9 ayı boyunca boş durmaması. Yargılamalar sırasında fazla gaza gelmiş olacak ki ünlü “Kavgam” kitabının ilk cildini burada yazdığını belirtir tarihi kaynaklar.Liège Muharebesi’nın galibi ve Paul von Hindenburg’la birlikte Tannenberg Muharebesi zaferinin mimarlarından olan “Efsane Komutan” Erich Ludendorff ise önceki hizmetlerinin (I. Dünya Savaşı’da ) yarattığı olumlu hava sayesinde bu davadan ucuz kurtulmuştur.

Kaynak: https://www.welt.de/kultur/history/article13213633/Erich-Ludendorff-Totengraeber-des-Kaiserreichs.html