ABD Yargısının ve Medyasının Geçmişindeki Kara Leke: Central Park Jogger Davası

19 Nisan 1989 gecesi Central Park’ın kuzey ormanları taraflarında Trisha Meili adındaki bir kadın her zaman olduğu gibi koşuya çıkmıştı. Gece yarısı 01.30’da bir avuç Meksikalı, emniyet güçlerine yerde darp edilmiş şekilde bulunan bir kadının olduğunu söylediler. 8 Kişininin darp ve tecavüz ettiği tanısı konulan genç kadının başına gelenlerin sebebi olarak 5 siyahi çocuk gösterildi. İlk sorgularında aileleri ve avukatları gelmeden çocukları sorguya çeken emniyet güçleri sadece bir gecede 5 çocuğun bu darp ve tecavüzden sorumlu olduğu kanısına varıldı Böylece ABD tarihine kara bir leke gibi düşecek Central Park Jogger davası başlamıştı.

Raymond Santana (14), Antron McCray(14), Kevin Richardson(14), Yusef Salaam(14) ve Korey Wise (16) adlı çocuklar Trisha Meili’yi darp ve tecavüz etmekten yargılanıyorlardı. Çapraz sorgular, DNA’ların uyuşmaması, ve tanık yetersizliğine rağmen bu beşli haksız yere 13 ila 6 yıl arası hapis cezası alarak bir nevi hayatlarının büyük kısmını kaybettiler. Hatta dönemin en çok ses getiren iş adamlarından ve şu an ABD Başkanı olan Donald Tump, ırkçı söylemleriyle olayları körüklemiş, hatta gazeteye verdiği ilanla bu çocukların idamını istemişti

Darp ve tecavüz edilen Trisha Meili ise o gece başına gelenleri hatırlamıyordu. Bu belirsizliğe bir de o dönem birçok kadının katledilmesi eklenince Trump’ın söylemleri de etkili olmuştu. En sonunda tarihler 2002’yi gösterdiğinde Matias Reyes adlı bir mahkum Meili’ye tecavüz edenin kendisi olduğunu söyledi. DNA’ların da uyuşmasıyla gerçek suçlu ortaya çıktı. Her ne kadar yitirilen yılların telafisi olmasa da ABD, bu çocuklara 40 milyon dolarlık tazminat ödedi. Dönemin savcısı Linda Fairstein, bu olayın ardından çekilen filmlerin ve toplanan imzaların baskısına dayanamadı ve istifa etmek zorunda kaldı. Bu işin içinde bulunan emniyet güçleri ve diğer savcıların da tutumunun ne olacağı hala merak konusu