Neden Bazı Harflerin Büyük ve Küçük Halleri Farklı

Türkçe dilini yazarken Latin alfabesinin harflerini kullanıyoruz. Latin kelimesi kökeni İtalya’nın başkenti Roma’nın da içinde bulunduğu Lazio bölgesinden alır ve Roma İmparatorluğu da milattan önce 750 yılı civarında bu bölgede kurulmuştur. Dünya üzerinde en çok kişinin kullandığı alfabe olan Latin alfabesinin bazı harfleri ile ilgili garip bir durum dikkatinizi çekmiş olabilir. Bazı harflerin büyük ve küçük halleri aynı iken bazılarının ki tamamen farklıdır. Örnek olarak A B gibi harflerin küçük halleri büyük hallerinden çok farklı görünüme sahiptir.

Peki neden bazı küçük harflerin sadece o harfin küçük hali olmak yerine tamamen farklı bir harf haline geldiklerini hiç merak ettiniz mi? Bu sorunun cevabını bulmak için Roma imparatorluğu’na ve yaklaşık 3000 yıl kadar öncesine gitmek gerekiyor. Latin alfabesi ilk oluşmaya başladığı zaman harfleri şimdi olduğundan biraz daha farklıydı ve sadece büyük harflerle yazılıyordu. Yazılar kağıt yerine genellikle taş sütunlara oyuluyordu ya da fırça ile boyanıyordu. Roma İmparatorluğu döneminde savaş kazanıldığı zaman o şehre zafer sütunları dikilirdi ve bu sütunların üzerinde Latin alfabesi ile yazılmış yazılar bulunurdu. Hatta bu sütunlardan birkaç tanesi de İstanbul’da bulunur. Örneğin Çemberlitaş olarak bilinen sütun Roma döneminde dikilmiş bir zafer sütünudur.

O dönemlerde keskin çizgi ve köşelere sahip olan büyük harfleri taşların üzerine oymak kolaydı ancak ilerleyen zamanlarda Papirüs yani kağıt kullanımı arttıkça bu harfleri kağıda aktarmak kolay olmayacaktı. Antik Roma döneminde kayıt altında tutulması gereken bilgileri yazan katipler sürekli olarak elle yazı yazıyorlardı. Üstelik Romalı Katiplerin o dönemde yazılarını rahatça yazabilecekleri tuşlu bir daktiloları yoktu. Hatta daktilo bir kenara dursun yazılarını ağaç gövdesinden yapılma bir kamışı mürekkebe batırarak yazmak zorundaydılar. Katipler her gün yüzlerce sayfayı elle yazıyorlardı ve bunu yaparken o dönem çok zor üretilen ve çok değerli olan parşömenleri istedikleri gibi kullanamazlardı. Yani yazı yazarken neredeyse hiç hata yapmamak zorundaydılar.

İşte Antik Roma katipleri her gün bu yorucu ve zor işler uğraşıyorlardı. Roma Devleti’nde kullanılan Latin alfabesi yani şu an bizim de kullanmakta olduğumuz alfabe en başlarda sadece büyük harflerden oluşuyordu ancak zaman geçtikçe yazmayı kolaylaştırmak adına büyük harfler küçülmeye başladı ve yerini küçük harfleri bıraktı. Bu sayede elle yazı yazmayı kolaylaştırmak adına büyük ve küçük harfler ortaya çıkmış oldu. Harfleri daha kolay ve hızlı yazabilmek için küçültülmesi mantıklı peki ama neden sadece küçültmek yerine bazı harfler tamamen farklı bir görünüm kazanmıştı?

Roma İmparatorluğu gittikçe daha fazla genişledi ve birçok milletin yaşadığı bölgelere yayıldı. Bu yüzden kültürüne ve diline birçok başka kültürün etkisi olmaya başlamıştı. Zamanla Yunan ya da Kiril alfabesi gibi başka dillerin alfabelerinden Latin alfabesine harf geçişleri olmaya başladı. Bazı harfler Yunan alfabesinden alınarak Latin alfabesine dahil edildi bu değişikliklerin yanında Roma Devletinde görev yapan katipler harfleri ayrı ayrı yazmak yerine kalemi kağıttan hiç kaldırmadan bitişik şekilde yazmaya başlamışlardı ve bugün el yazısı olarak bildiğimiz yazı stili ortaya çıkmıştı. Bu sayede yazılar çok daha hızlı yazılıyordu ancak tüm harfler bu şekilde yazmaya uygun değillerdi. Bu yüzden bazı harfler zamanla bitişik şekilde yazılmaya uygun hale getirildi. Örneğin A harfini yazarken kalemi mutlaka kağıttan kaldırmak ve 3 tane düz çizgi çizmek gerekiyordu.

Bu yüzden katipler küçük a harfini değiştirip yuvarlak hatlara sahip ve kalemi kağıttan ayırmadan yazılabilen yeni bir a harfi oluşturdular. Tabii ki tüm bunlar bir anda olmadı. Yıllar içinde dillerde tıpkı canlı varlıklar gibi doğuyorlardı ve gelişiyorlardı. Latin alfabesini oluşturan harfler de bu yaşam döngüsü sırasında insanların ihtiyaçlarına göre değişiklikler yaşamıştı