Dünya’nın Yuvarlak Olduğunu Durduğumuz Yerden Nasıl Anlarız?

Dünya’nın yuvarak olduğunu yüzyıllardır biliyoruz. Önce bunu yeryüzünde gözlemledik, sonra tahminler yürüttük. Günümüzde bizim gibi yuvarlak bir şekle sahip dünyaları bile keşfedecek konuma geldik. Ancak hala dünyanın düz olduğuna inanan insanlar var.

İnsanlığın en önemli problemlerinden biri, yaşadığı ortam; yani Dünya olmuştur. Dünya’nın düz mü yoksa yuvarlak mı olduğu sorusu, bilim tarihini uzunca bir süre meşgul etmiştir. Günümüzde bile bazı komplo teorisyenleri, dünyanın düz olduğunu fakat medyanın bunu gizlediğine dair argümanar öne sunuyorlar. Bu karmaşık ve kanıtlanamaz iddiaları bir yana bırakarak Ockham’ın usturasını elimize alalım ve düşünelim: Dünya’nın yuvarlak olduğunu nereden biliyoruz?

Eğer Dünya düz olsaydı, yeryüzündeki tüm yüksek cisimleri gözümüz alabildiğine görürdük. İstanbul’dan baktığımızda, belki de Paris’teki Eyfel Kulesi’ni veya Mısır’daki Giza Piramidini görmemiz işten bile olmazdı. Ancak Dünya’da mesafeler arttıkça kıvrımlar arttığı için, belli bir noktadan sonra gözümüz cisimleri görmüyor. Aslında bu Antik Yunan’dan beri bilinen bir bilgi. Ancak matematiksel olarak Eratosthenes tarafından kanıtlandı.

Filozof ve bir bilim insanı olan Aristotales’in kitaplarında, gemicilerin ufuk çizgisinde kaybolmaları açıklanmış ve bu dünyanın yuvarlaklığına işaret eden bir bilgi olarak görülmüştü. Hatta Aristotales Güneş tutulması sırasında Dünya’ya düşen gölgenin Dünya’nın yuvarlaklığını kanıtladığını da görmüştür.

Aristotales’ten 200 yıl sonra ise Mısır’da yaşayan Yunanlı bilim insanı Eratosthenes, bu varsayımları matematiksel olarak kanıtlamıştır. Mesafe arttıkça aydınlığın ve gölge boyunun değiştiğini gözlemleyen bilim insanı, buradan dünyanın yuvarlak olduğunu öngörerek Dünya’nın çevresini hesaplamıştır.

Bir gün İskenderiye şehrinde tam öğle vakti, cisimlerin gölgesinin olmadığını farketmiştir. Bunun üzerine bir işçi kiralayarak güneş ışınlarının yeryüzüne dik geldiği bir günlerden birinde; kendisi bulunduğu şehirde ve gönderdiği kişi de güneydeki başka bir şehirde -aynı anda- bir sopa boyunun gölgesini ölçtüler.

İki gölge boyunun farkını iki şehrin arasındaki mesafe ile oranlayan Eratosthenes, Dünya’nın çevresini bugün bildiğimiz rakama çok yakın bir şekilde hesaplamayı başarmıştır.