Dünya’da Renk Körü Oranı 30.000’de 1 İken Bu Küçük Adada %15 İşte Nedeni

Renk körlüğü çekinik bir gen özelliğidir, yani oldukça nadirdir. Ancak renk körlüğünün o kadar yaygın olduğu ve Renk Körü Adası olarak bilinen bir yer var. Yaşayanların bazılarının neredeyse tamamen siyah beyaz gördüğü adayla ilgili bazı bilgileri sizler için derledik.

Dünyada birçok renk körü insan var, her rengi normalin çok dışında bir şekilde görüyorlar. Bahsettiğimiz adadaki renk körlüğü normaldeki gibi kırmızı-yeşil gibi değili tamamen siyah beyaz görme durumu. Her şeyi sadece bu iki renkte görüyorlar.

Pingelap Mercanadası, ilk kez 1996’da Oliver Sacks’ın yazdığı bir kitap sayesinde tanındı. Kitabın adı, günümüzde adanın diğer adı olarak bilinen ‘’Renk Körü Adası’’. Adada klasik renk körlüğü (kırmızı-yeşil) çok yaygın olmasa da erkeklerde yüzde 8, kadınlarda ise yaklaşık yüzde 1’dir. Ada sakinlerinin yaklaşık yüzde 12 ila 15’i de akromatopsi (renkli görme eksikliği) hastasıdır. Dünyanın diğer bölgelerinde 30.000’de 1 görülen bu hastalık için buradaki yüzde 12-15’lük oranlar gerçekten çok çok yüksek.

Peki tüm bunların sebebi nedir?

Bir çeşit evrim mi? Hayır. Adada 18. yüzyılın sonlarında bir tayfun meydana geliyor ve yalnızca 20 civarı insan hayatta kalmayı başarabiliyor. O dönemler bölgenin kralı bu hastalığa (akromatopsi) sahipti ve zamanla genetik yolla yayılarak birçok insanda görülmeye başladı.

Gözlerinizde bulunan üç tür koni hücresi sayesinde renk görüşünüz değişiklik gösterir. Kimi insanlar kırmızıya, kimi maviye kimi de yeşile duyarlıdır. Akromatopsi olan insanlarda ise konilerin hiçbirinin düzgün çalışmaması bu soruna sebebiyet verir. Sadece parlaklığa duyarlı hücreleri düzgün çalışır ve ışığın yoğunluğunu ölçebilir. Bu sebeple de sadece gri tonlarını algılayabilir.

Yaşadıkları tek dezavantaj bu değil tabi, bir sorun daha var. Akromatopsili insanlar, parlak ışığa karşı çok hassastır ve bundan ciddi anlamda rahatsız olurlar. Bu durum onlar için günlük işleri dayanılmaz hale getirebilir. Ayrıca bölgede akromatopsi dışında solaklık da yaygındır, hastalıkla bir ilgisi olup olmadığı ise bilinmiyor.