Bazı Ülkelerin Sınırları Neden Düz Bir Çizgi Şeklinde ?

İlk olarak fark edilmesi gereken şey haritaların insanlar tarafından çizildiğidir. Burada önemli olan faktör, haritayı çizenin kim olduğudur. Bölgede yaşayan insanlar tarafından çizilen haritalarda genellikle kıstas, nehirler ve dağlar gibi coğrafi öğeler ve o bölgede yaşayan farklı insan gruplarının özellikleridir. Farklı tarihi, dini, dili olan insan grupları bu özellikleri kıstas alarak haritalar çizerler. Böylece haritalar, farklı popülasyonları, kültürel özellikleri, politik ve dini tercihleri ön plana çıkaran bir halde şekillenirler. Bu durum, orada yaşayan insanlar için, günlük hayat anlamında daha yararlı bir ayrışma yoludur.

Haritalarda, nerede bir düz çizgi görürseniz, yakından incelediğinizde farkedeceğiniz en önemli özellik, bu bölgelerin emperyalist güçler tarafından kolonize edilen bölgeler olduğudur. Genellikle Afrika, Orta Doğu, ABD ve Avustralya’da karşımıza çıkan bu düz çizgileri, orada yaşayan insanlar değil, orayı ele geçiren insanlar, bölgeleri aralarında paylaşırken çizmişlerdir.

Bir bölgeyi kolonize edenlerin aklında tek bir şey vardır: Oradaki kaynakları ele geçirmek. Amacı kaynakları ele geçirmek olan kişiler, bölgede yaşayan insanların günlük hayatları ile ilgilenmezler. Bu insanları, kültürel özelliklerine göre ayrıştırmak gibi bir dertleri yoktur. Sadece kaynakların nasıl pay edileceği önemlidir. Bu yüzden kaynaklar paylaşıldıktan sonra, bölgelerin ayrışması için fazladan bir enerji harcayarak ayrıntılı haritalar çizmek yerine düz çizgiler çizerler. Zaten bölgeyi ele geçirmiş olduklarından, kendilerine dur diyecek kimse de yoktur.

Sykes-Pikot Anlaşması: Bizim de düz çizgilerimiz olacaktı


Düz çizgili haritaların, tarihteki en kötü örneklerinden biri de, 1916’da, İngiltere, Fransa ve Rusya arasında, Orta Doğu’nun paylaşılması için yapılan Sykes-Pikot Anlaşması’ndaki haritadır. Eski Osmanlı topraklarını, 1. Dünya Savaşı sonrasında paylaşmak için imzalanmıştır. Emperyalistlerin çizdiği çizgi ile, düzinelerce farklı insan grubu, kültür, dil ve ailelerin yaşadıkları bölgeler gözardı edilerek ayrılmış ve paylaşılmıştır. Birlikte olması gereken toplumlar birbirlerinden koparılmış, birbirleri ile aralarında husumet olanlar yanyana konmuştur. Türk halkı, emperyalist güçlerin bu planına Kurtuluş Savaşı ile hayır demiş ve düz çizgilerin uygulanmasına izin vermemiştir.

Bu yaklaşım, yıllardır Afrika ülkelerinin içinde yaşanan karışıklıkların ve iç savaşların da temelinde yatan sorundur. Sonuç olarak nerede düz çizgili bir harita görürseniz, bilin ki, o harita, orada yaşayanlar tarafından çizilmemiştir.