Tıp Tarihinin Utanç Kaynağı Olan İlaç:Thalidomide

Bilim farklı alanlarda insan hayatını kolaylaştırmayı amaçlar. Bilinmeyenin sırlarını keşfetmeyi, var oluştan yok oluşa hayatın sırlarını konu eder. Genellikle varlığımıza değer katar, kimi zamansa büyük acılarla her şeyi yok eder. Alman Grünenthal firması 1957’de hamilelerde uyku problemleri ve sabah bulantıları için bir ilaç geliştirdiğini açıkladı ve bu ilacın gebelerde güvenle kullanılabileceğini belirtti.Dönemin pazarlama koşulları çok gelişmiş olmamasına rağmen ilaç büyük ilgi gördü ve kısa sürede başta Almanya olmak üzere Avustralya’ya kadar 46 ülkede dağıtımı ve kullanımı sağlandı. Preklinik çalışmalara göre Talidomidin ölümcül doza ulaşması pratik olarak imkansızdı ve bu sebeple çok güvenilir olduğu düşünülüyordu.

Fakat ilacın sonuçları tahmin edilenden daha ağır oldu, 90.000’den fazla düşük, 10.000’den fazla sakat ve ölüm. Çocuklar kol, bacak, kulak anomalileri ile doğuyorlardı. Firma tüm bunları reddetse de 1961 yılında Avustralya ve Almanya’da ki iki ayrı doktor, birbirlerinden bağımsız olarak Talidomid kullanımı ile doğumsal defektler arasında bağlantı olduğunu ispatladılar.Üzücü bir şekilde çocuklar aşağıda ki fotoğrafta ki gibi doğuyorlardı.

Bunun sonucunda 1962 yılında talidomid piyasadan çekildi. böyle söyleniyor evet ama aslında ilacın kullanımı tamamen terk edilmedi. Dağıtılan ilaçlar konudan habersiz kişiler tarafından kullanılmaya devam etti. Ayrıca 1964’te İsrailli hekim Jacob Sheskin ilacı Lepralı bir hastasında kullandı ve daha sonra Brezilya’da yine lepra tedavisinde yaygın olarak kullanımı devam etti. 1965’ten 1996’ya kadar brezilya’da 33 talidomide bağlı embriyopati vakası kayıtlara geçti. denetimler sıkılaştırılsa da bu vakalar sürekli görülmeye devam etti. Tüm bunların sonucunda ilacın piyasandan tamamen kaldırılmasını bekleriz ama tahmin ettiğimiz gibi olmamış günümüzde ilaç bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaya halen devam ediliyor.

Tüm dünyada ciddi kullanım oranı yakalayan ve neredeyse bütün ülkelerde anomalili çocuklar doğmasına neden olan ilaç sadece iki ülkede resmi olarak kullanım onayı almamıştır. Türkiye ve ABD. Bununla beraber hiçbir Talidomid vakası görülmeyen tek ülke Türkiye’dir. nitekim ABD’de 17 fokomeli vakası görülmüştür. Peki anne-babalarımız ya da bazılarımızın dedeleri olabilir emin değilim  bu faciadan nasıl korundular ? Prof. Dr. Şükrü Kaymakçalan (ankara üniversitesi tıp fakültesi farmakoloji kürsüsü) sayesinde. Prof. Kaymakçalan yeterli çalışmaların yapılmadığını belirterek bu ilacın ruhsatlanması için gerekli oluru vermeyeceğini belirtmiş, sağlık bakanlığı da bu ilaca onay vermemiştir.Burada ince bir ayrıntı daha var. ABD de bu ilaca ruhsat vermediği halde orada fokomelili çocuklar görülürken bizde görülmemiştir. Çünkü bizim ülkemizde eczacılık mevzuatı gereği bir ilaç Türkiye’de üretilsin ya da yurt dışından getirilsin Refik Saydam Enstitüsü’nde denetimden geçirilir ve izin alamayan hiçbir ilaç piyasaya sürülemezdi. Bu şekilde ruhsat almamış ilaçların tanıtım numunelerinin de ülkeye girişi yasaktı. bu yüzden ülkemizde bu ilaç hiç kullanılmazken abd’de bu mevzuatın olmaması sonucu klinik çalışma adı altında yaklaşık 2000 tablet ilaç tanıtım numunesi olarak ülkede kullanılmış ve 17 fokomeli vakası görülmüştür.

Tabi sakat kalanların ailelerine ve kendilerine 1960 yılından beri yüz milyonlarca mark tazminat ödenmiş durumda. Halen Almanya başta olmak üzere birçok ülkede binlerce talidomid mağduru 50’li yaşlarında yaşamaktalar. Mahkeme süreçleri, tazminat davaları halen devam etmekte.

Kaynak: ekşi sözlük – fenerlinash