İdam Öncesi Son Yemeğindeki Tatlıyı Sonraya Bırakan Adam

Ricky Ray Rector’un garip hikayesi

Ricky Ray Rector, 1952 yılında dünyaya gelip, 1981 yılında işlediği 2 cinayet yüzünden, 1992’de idam edilen bir ABD vatandaşıdır. Bir gece gittiği kulüpte arkadaşlarından biri 3$’lık giriş ücretini ödeyemeyince, arkadaşını içeri almayan bar fedaisini öldürmüştür. Olayın ardından 3 gün kaçak yaşadıktan sonra, kız kardeşinin ısrarları sonucu teslim olmayı kabul etmiş ve kendisini teslim alması için çocukluk arkadaşı bir polisi talep etmiştir. Kendisini teslim almaya gelen çocukluk arkadaşı Robert Martin’i de arkasından 2 el ateş ederek öldürdükten sonra silahı şakağına dayamış ve tetiği çekmiştir.

Ancak intihar teşebbüsü başarısız olan Rector beyninin ön lobunu parçalayarak kendi kendine lobotomi yapmış olur ve ameliyat sonrasında zeka seviyesi düşmüş bir hale gelir.

Bill Clinton işin içine giriyor

O zamanlar başkanlık yarışında olan Arkansas Valisi Bill Clinton ise, göründüğü kadar yumuşak bir insan olmadığını kanıtlama derdindedir ve idam cezasını desteklemektedir. Kendini kafadan vurduktan sonra bir gerizekalıya dönüşen Rector’un davası, gerektiğinde sert olabilirim imajı vermek isteyen Bill Clinton için bir fırsata dönüşür. “Demokratlar artık insanları korumak için verilen kararlarda kendilerini suçlu hissetmekten vazgeçmeli” diye açıklama yapar ve medya ve sivil toplum kuruluşlarınca bir çok eleştiriye maruz kalsa da idamın gerçekleştiğini görmek için vali olduğu Arkansas’a gelir ve idamı onaylar.

Son yemek

Son yemeğinde tavuk, biftek, vişneli kool aid (meşrubat) ve tatlı olarak da pekan cevizli turta isteyen Rector, yemeğini bitirir ama tatlısına dokunmaz. Neden böyle yaptığını soran memura da “tatlıyı sonra yiyeceğini” söyler. İdamı bitene kadar tatlısını tabağında tutarlar.

50 dakika boyunca uygun bir damaryolu bulunamayan Rector, sonunda zehirli iğne ile idam edilir.

Bütün bunların 3$ için olduğunu düşünülünce, insan, hayat nelere gebe demeden duramıyor.