Parfüm İlk Kim Tarafından Nerede Bulunup Kullanıldı?

Esasen MÖ 3000 li yıllardan beri kullanıldığı tahmin edilen parfüm, Latince “kokulu duman” anlamına gelen “perfumum” kelimesinden ortaya çıkmıştır. Mısırlılar parfümü dini törenlerde kullanır, ölülerini mumyalarken mür ağacı ve çeşitli baharatları karıştırırlarmış. Güneş tanrısı Ra için güneşin doğuşundan batışına dek kokulu otlar yakılırmış.

Kayıtlı tarihte ise bilinen en eski parfüme Mezopotamya’da MÖ 2000’li yıllarda rastlanıyor. Bilinen ilk parfüm üreticisi Mezopotamya’da yaşamış olan kadın kimyacı Tapputi’dir. Mısır uygarlığında bugünkü gibi kozmetik amaçlarla fazla kullanılmadığı kaynaklarda belirtilse de önemli firavun ve kraliçelerin kokulara olan düşkünlüğü anlaşılıyor. Efsaneye göre Kleopatra,denize açılmadan önce teknesini kokulu yağlarla sildirirmiş ve bu sayede de sevgilisi Mark Antony onun gelişini kokusundan anlarmış. Nefertiti, yasemin banyosu yapar, banyodan sonra vücuduna sandal ağacı, amber ve ender rastlanan çiçek özleri sürermiş. Mısır Firavunu Tutankhamon’un mezarından da parfüm şişeleri ve krem vazoları çıkarılmıştır. Mısırlılar günlük hayatlarında ise kokulu yağlar ve kremler kullanırdı. Bunlar içinde en çok tercih ettikleri ise “kyphi” idi.

Parfüm Hindistan’da MÖ 1300 lerde ortaya çıkmış. Melekleri cezbeden ve karanlık kötü ruhları uzaklaştırdığına inanılan Attar esansının damıtılması,antik Hint tıbbı olarak bilinen Ayurveda metinlerine de konu olmuştur.
“Macar suyu/Macar Kraliçesi’nin Suyu” olarak bilinen çağdaş niteliklere sahip, alkol bazlı ilk parfümün 14.yy da Macar Azize Elizabeth için yapılmış olduğu düşünülüyor.

16. yy da cam yapımının ilerlemesiyle birlikte parfümün gelişme süreci de hızlanmaya başladı. O yıllarda parfümün en çok üretilip tüketildiği ülke Fransaydı. Fakat parfümün vücuda sürülmesinin hastalıklara neden olacağı düşünülür, parfüm sadece kötü kokuları maskelemek için kullanılırdı. Bu nedenle giysiler, eldivenler, mendiller, hatta mücevherler bile parfümlenirdi. Daha sonraları Güney Fransa’da özellikle Provence bölgesinde bulunan Grasse şehrinde yapılan çiçek tarımı, Fransa’yı hızla parfümün merkezi haline getirdi.

20.yy da kokular artık kişilerin imzası olmuş,günlük yaşamın vazgeçilmezi haline gelmiştir. Tüm zamanların en ünlü parfümü ise şüphesiz Chanel No:5’e ait. Kadınların çiçek gibi değil,kadın gibi kokmasını isteyen Coco Chanel’ın uygun parfümler yaratması için koku uzmanı Ernest Beaux’u görevlendirmesiyle ortaya çıkan ürün, ismini beş numaralı kokudan almış.Dünyanın ilk sentetik parfümü olma özelliği taşıyan Chanel No:5’in içeriğinde gül, amber, yasemin, misk ve aldehit bulunuyor.

“Beş duyu içerisine koku alma,ölümsüzlük duygusunu en çok taşıyandır.” diyen Salvador Dali, sürrealist sanat anlayışını kokular dünyasına uyarlamış. Sonsuz bir aşkla bağlandığı eşi Gala için tasarladığı parfüm, ağırlıklı olarak eşinin favori notası olan gülü barındırıyor. Şişe ise Dali’nin “Apparition of The Face of Aphrodite of Knidos”adlı eserinden esinlenilerek yapılmış.