Ötenazi Nedir ? Ötenazi Bir Hak mı ? Yoksa Sapkınlık mı ?

Genelde bildiğimiz üzere hayvanlarımızın yaşam savaşında galip gelemeyeceği o kötü durumlarda mecbur kalarak başvurduğumuz bir yöntemdir ötenazi. Buna göre söz konusu canlı, eğer artık sahip olduğu hastalık veya durum neticesinde yaşayamayacak kadar zor olan bir takım şartlar pençesindeyse ve kurtarılamayacaksa, bu kötü ve anlamsız acı çekme eylemini sonlandırmak üzere çoğu zaman acısız, bazen ise küçük acılarla uygulanan öldürücü enjeksiyon ile yaşamdan ayrılıyor. Ancak ötenazi aslında sadece hayvanlar için değil, bizler için de kullanılmakta ve her dönem bir tartışma konusu olmaktadır.

Genellikle yüksek dozda ilacın ağrı dindirici ve uyuşturucu etkiler gösteren diğer ilaçlarla birlikte verilerek uygulanan ötenazi işlemi aktif ve pasif olmak üzere ikiye ayrılıyor

Aktif Ötenazi ve Pasif Ötenazi Nedir?

Ötenazi, uygulanışlarının ve yönelimlerinin doğrultusunda iki ana gruba ayrılmaktadır. Bu iki ayrım noktası da ceza kanunlarında farklı yaptırımlar görmektedir veya bazı bölgelerde hiç yaptırım almamaktadır.

Aktif ötenazi: Hastaya ölümcül dozdaki ötenazi karışımının direkt olarak verilmesi ve hastanın öldürülmesi ile sonuçlanması durumunu ifade etmektedir. Aktif ötenazi, çoğu ülkede yasak olmakta birlikte Belçika, Lüksemburg ülkelerinde bazı durumlar için yasaldır. Ayrıca ABD’nin Washington, Oregon, Montana ve Vermond eyaletlerinde de şu an için yasaldır. Nitekim ötenazinin yasallaştığı ülkelerden birisi olan İsviçre, bu işte hayli rağbet gören bir ülkedir.

Pasif ötenazi: Hastayı hekim kontrolünde öldürmekten ziyade zaten kötüye giden durumda tedavi olarak bir uygulama yapmaktan kaçınılması ve yalnızca ağrı kesici verilerek sona yaklaşılmasını beklemeyi ifade eder. Aktif ötenaziden sonuç itibariyle hiçbir farkı yoktur. Yalnızca prosedür bakımından farklı olmakla birlikte ceza kanunlarında da bu detay dikkate alınmaktadır.

Ötenazi Yasal mıdır?

Yukarıda bir kısım ülkeden ve Türkiye’de yasal olmamasından bahsetmiştik. Ülkemizde ötenazi her kim tarafından ne gerekçeyle uygulanırsa uygulansın, 5237. sayılı TCK gereğince tasarlayarak adam öldürme suçu kapsamında değerlendirilmekte ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargıya taşınmaktadır.Hastanın acılarını dindiren, kötü hallerden alıkoyan ötenazi, faydalı bir eylem olsa da dini gerekçeler gösterilerek ülkemizde uygulanması yasaklanmıştır. Öyle ki İslam açısından insanın hayat vereni ve yaratanı Allah’tır, bu yüzden insanın kendi hayatı üzerinde karar verebilme hakkı bulunmamaktadır.

Birçok dinde benzer detaylarla işlenen ötenazi kavramı, elbette insanı en kutsal gören dinler tarafından böyle karşılanırken bir nebze anlaşılabilir gelmektedir. Ancak gerek hasta yakınları, gerek hastaların kendileri açısından bu kabul edilir değildir. Öyle ki ölümü seçecek kadar kötü durumda olan hastalara ötenazi uygulayan ünlü kurumlardan birisinin ismi Latince “onur” anlamına gelmektedir. Bu detaya göre insan, bir insanın girebileceği en kötü haldeyken hâlâ yaşamaya devam ederse bu yalnızca onur zedeleyici görülecektir. Bu da birçok insana göre dinlerdeki “insanı en üstün gördüğü için” koruma eylemini çelişkiye sürüklemektedir. Ancak bunlar bizim tartışma konumuz değil. Biz, olması gerektiği gibi olayın gözlemlenebilir tarafına bakacağız.

Ötenazi Nasıl Uygulanıyor?

Ötenazi işlemi, öncelikle derin bir sorgulama ve terapi ile başlar. Hastanın gerçekten ölümü seçtiğinin kesin şekilde kendisi tarafından da dillendirmesi beklenir. Ayrıca ötenazi isteyen hastanın ölüm konusunda açık sözlülükle bilgilendirilmesi gerekmektedir. Hastayı incitmeden, kibar şekilde, ötenazi uygulandığında neler olacağı tamamen anlatılmaktadır.

Genellikle ötenaziler tamamen ölümcül ve çok güçlü karışımlar olduğundan, geri dönüşsüz bir sonuca sebep olacağı hasta ve hasta yakınlarına bildirildiği gibi belgelenmiş onayları da saklanır. Tüm bunların ardından, ötenazi ilacını vücuduna alacak olan hastaya neler hissedeceği bildirilir. Ötenaziler, içerdikleri maddeler gereğince genellikle ölümcül etki göstermeden hemen önce hastayı bilincini yitirecek kadar etkisi altına almaktadır. Bu uyuşturucu bir etki veya uykuya daldıracak kadar güçlü farklı bir etki olabilir.

Ötenazilerde kullanılan ve hastayı tamamen ve kesin olarak öldürecek olan yüksek dozdaki ilaç, genellikle insan sistemini felç edecek bir kurgu üzerinde eylem gösterir.

İlaç uygulandıktan sonra hasta derin bir uykuya dalıyor. Uyku sırasında hiçbir şey hissetmediği gibi ilaç solunumunu tamamen durduracak etkiler göstermeye başlıyor. Tam o saniyelerin hasta açısından acı verici hiçbir yanı bulunmamaktadır. Yalnızca yakınlarının metanetli kalması gerekmektedir.

Ötenazinin Tarihi

Ötenazi, Antik Yunan’dan Antik Roma’ya kadar çok eski dönemlerde dahi geniş bir coğrafya boyunca tartışılan bir konu olmuştur. Hala bugün bile tartışılan ötenazi, Aristo ve Zeno gibi ünlü düşünürlerin “doğru” bulduğu işlemler olmuş, kendileri tarafından bunun toplum için gerekli olduğu iddia edilmiştir. Öte yandan Montaigne bazı eserlerinde, Francis Bacon ise düşüncelerini aktardığı kitaplarında bu konuya değinmiş ve yaşarken ölmekten beter duruma düşmektense ölmenin daha tutarlı olduğunu söylemişlerdir. Hatta buna göre Antik Yunan’da zaten ölecek olan hastalara masraf yapılması bile yanlış bulunmuştur. Ancak günümüzde dahi geçerliliği olan Hipokrat Yemini bu konuda nettir. Hastaya hekim tarafından hiçbir şekilde ölümcül ilaç verilemez, hastanın ölmesine müsade edilemez, hasta ölüme teşvik edilemez.

Son olarak Darwinist düşüncenin yayılmasıyla insan hayatının dinlerde söylendiği kadar kutsal veya farklı olmadığı, insanın da diğer hayvanlarla çok benzer bir canlı olduğu, hastanın gerçekten istediği durumlarda ölme hakkının saklı tutulması gerektiği düşüncesi eskiye nazaran daha da bilinir ve kabul edilir olmuştur. Bu, ötenazinin daha tartışılabilir hale gelmesini sağlamıştır.Bugün ise bilindiği ve yazımızda bahsettiğimiz gibi, ötenazi birçok ülkede yasak olup sadece belli başlı bölgelerde serbesttir.