Necip Fazıl Kısakürek Her Devrin Adamı Mıydı ?

Necip Fazıl gelgitli bir hayat yaşamıştır, gençliğinde bohem bir yaşam tarzı olan, kumarhanelerden çıkmayan, alkol içen yazar bir zaman sonra tüm bunları bıraktığını söylemişti. Geçmişinin kurcalanmaması için de şu cümleleri kurmuştu ”Benim Geçmişim bir çöplüktür ve çöplüğü ancak kedi ve köpekler karıştırır…”. Keşke bu kadar basit olsaydı her şey. Necip Fazıl’ın kumarbaz olduğunu bilmeyen yoktur, birçok kez bu yüzden başı belaya girmiştir.

Galiba bu tip olaylar Necip Fazıl’a bu dizeleri yazdırmıştı, ”Geçmişimi eşelemeyin” mesajı veriyordu. Oysa kendisi herkesin geçmişini eşeleyip yalan yanlış yazılar yazmaktaydı. Menderes döneminde devletten fon aldığını, bazı karşıt yazılar, şiirler paylaşması ve halkı kışkırtması için resmen maaşla çalıştığını bilmiyoruz… Bilmediğimiz çok şey var. Öğrenmek gerek bunları… Mesela şunu biliyor muydunuz? Fransa’da okuduğu yıllarda alkol ve kumara bağlılığından dolayı kaldığı evin kirasını bile ödeyemeyip sokakta kalmış, yurt dışında sefil bir hayat sürmüştür.

1934 yılında Abdülhakim Arvasi ile tanışmasıyla değişmiştir. Arvasi ile tanıştıktan sonra Fransa’da kumarhanelerden çıkmayan genç gider, yerine dinine bağlı, şeriatçı bir yazar gelir. Aslında Necip Fazıl’ın hayatında Arvasi’nin dönüm noktası olduğu kocaman bir yalandır. Necip fazıl, bir şekilde politik görüşünü, hatta neredeyse dini görüşünü, yaşam tarzını sürekli gizliden gizliye dönemine göre, maddî getirisine göre değiştirip durmuştur. Hayatı incelendiğinde çok farklı karakterler görürsünüz. Aslında bu, günümüzde sırf menfaati için dinci geçinen, üstünde çarşafıyla tenha köşelerde gizlice seks yapan bazı hanımlarımızın yaptığından farksızdır. Şanslıyız ki (veya şanssız mı demeliyim) günümüzde birçok Necip Fazıl görebiliriz. Yarın politika değişse, hükümet değişse hepsi birden bire dinlerinden uzaklaşıp ‘sözde’ birer aydın olacaklar.

Necip Fazıl, hayatının sonuna kadar kumara olan bağımlılığını bırakamamış, Demokrat parti döneminde kumar borcundan dolayı Menderes’ten defalarca borç istemiştir. Bu borç ve ayrıca alınan yardım paraları neticesinde de tabiki hükümetin istediğine göre yaşayan, o şekilde yazılar yayımlayan bir işçiye dönüşmüştür. Yassıada duruşmalarında açıklandığına göre 1950–1960 yılları arasında Necip Fazıl’a örtülü ödenekten 147.000 TL ödenmiştir. Mahkemeye bile çıkmıştır.