19 Mart 1895’te yani tam 119 yıl önce, August ve Louis Lumière, Edison‘un yeni başlayan kinetoskopu ile rekabet etmek için, 16 kiloluk bir kamera olan yeni patentli sinematografı ile açılış kaydını yaptı.Sinematograf bir motor döndürme kolu tarafından güçlendirildi ve kinetoskop (sinema makinesinin eski adı)üzerinde geliştirildi, çünkü geniş bir kitlenin gözlüklerini almasına izin veren bir projektör içeriyordu.

(Edison’un makinesinde sadece bir gözetleme deliği vardı; belki de hareketli resimlerin yalnızca röntgencilere hitap edeceğini düşünüyordu.)Bir sinematograftaki delikli film makarasının yerinde tutulması daha kolaydı, bu da daha önce hiç görülmediğinden daha keskin, daha sabit görüntüler ürettiği anlamına geliyordu.İlk film olan ‘’La Sortie des usines Lumière à Lyon’’ (Lyon’daki Lumiere Fabrikalarından Çıkış veya Fabrikadan Çıkan İşçiler olarak bilinir) , isminden de belli olduğu gibi Lyon’daki Lumière fabrikasından çıkan işçileri anlatıyor.Benim için dikkat çeken şey, bu görüntülerin ne kadar saf bir belgesel olduğu: Yani oyuncuların her biri bu olanların bir kurmaca olduğunu bilerek oynuyor ve haliyle seyirciye gerçeklik payı kazandıramıyor. (sinema dili ile, 4. Duvarı kıramıyorlar)

Film Hakkında

Lumiere kardeşler halka açık film gösterimlerini 21 Aralık 1895’te Paris’te Grand Cafe’de ücretli olarak 33 kişilik bir izleyici karşısında 17 kısa film ile gerçekleştirdiler. “Fabrikadan Çıkan İşçiler” ismindeki ilk filmlerini Leon’daki kendi fabrikalarında bir öğle arası sırasında çekmişlerdi. Bu 1 dakikalık film sinema tarihinin ilk filmi olarak kabul edildi. Belgesel türünde olan bu ilk filmden sonra çok sayıda kısa görüntülerden oluşan filmler çektiler. Bunlardan en efsanevi olan ‘’Sieto Garına Bir Trenin Girişi’’ isimli filmdi. Söylentiye göre bu filmin gösterimi sırasında kameraya doğru hızla yaklaşan tren görüntüsü izleyicileri dehşete düşürmüş, kendilerine doğru gelen treni gören seyirciler sağa sola kaçışmışlar ve Lumiere Kardeşler’in birer sihirbaz olduklarını düşünmüşlerdi.