Başka Bir Kıtada Ünlü Birisi Olduğunu Bilmeyen Adam: Sixto Rodriguez

Dünyanın başka bir ucunda inanılmaz ünlü olduğunuzu, ama sizin yıllar boyunca bundan hiç haberinizin olmadığını düşünebilir misiniz?

Tam adıyla Sixto Díaz Rodríguez 1942 yılının bir yaz sıcağında Detroit’te dünyaya geldi… Ona “Sixto” denmesinin sebebi ailenin altıncı çocuğu olmasıydı. İşçi bir ailenin altıncı çocuğu. Rodriguez’in babası 1920’lerde Amerika’ya gelen Meksikalı bir göçmendi. Annesi ise kızılderili kökenlere sahip bir kadın… “Sokaklarda büyüdü” cümlesinin tam anlamıyla hakkını verdi… Öyle ki, onunla buluşmak, bir iki lafın belini kırmak bile ancak mahalle köşelerinde mümkün olabiliyordu.

1967 yılında ilk single “I’ll Slip Away”i küçük bir plak şirketinden yayımladı..1970 yılında “Cold Fact” ve 1971’de “Coming From Reality” isimli olağanüstü albümleri Sussex Records etiketiyle piyasaya sürüldü…Albümlerdeki şarkılar gerçekten iyiydi ve Rodriguez’in kendine has büyüleyici bir tarzı vardı… Ama bir şeyler ters gidiyordu. Çünkü kimse albümleri satın almadı, Rodriguez’i dinlemedi ve albümler ticari başarı açısından Rodriguez’e çok inanan yapımcıları hayal kırıklığına uğratmıştı. Çok geçmeden plak şirketi sözleşmeyi feshetti.

Üçüncü albüm için şarkılarını hazırlayan Rodriguez, bu olaydan sonra müziği bıraktı.

Amerika’daki albüm satışlarından dolayı müzik kariyerini bırakan ve Detroit’teki dünyasına kapanan Rodriguez için 1970’li yılların ortasında hayat kendi sürprizini hazırlamak ile meşguldü… Çünkü Rodriguez kendi ülkesinde kimsenin onu tanımadığı bu yıllarda, çok çok uzaklarda, başta Güney Afrika olmak üzere, Yeni Zelanda ve Avustralya’da efsane bir Rock yıldızı olmaya başlamıştı !

Kendi ülkesinde tanınmayan bu adam aslında Afrika’da bir efsane olmuştu. Tek sorun kendisi bile bu durumdan haberdar değildi. Kendi ülkesinde sadece 6 adet albüm satabilen Rodriguez, Afrika’da yarım milyon albüm satışına ulaşmıştı.

Hakkında Şehir Efsaneleri Yayılmaya Başlar

Hakkında Afrika’da şehir efsaneleri dönmeye başlar. Rivayete göre kendisini sahnedeyken ateşe verip yaktığı söylenirmiş. Başka bir hikaye ise, sahnede şarkısını söylerken kafasına bir kurşun sıkıp intihar ettiği şeklindeymiş. Ama hepsi şehir efsanesinden öteye geçememiş. Aslında Rodriguez Amerika’da bu iki albümü tutmayınca inşaat işiyle uğraşmaya başlamış. Çoluk çocuğa karışmış ve dünyanı başka bir yerinde efsane olduğundan bir haber müzik işlerinden uzaklaşmış.

Albümlerin Afrika’ya Gidişi

Albümlerin Afrika’ya ulaşma süreci ile ilgili rivayet ise şu şekilde: Amerikalı bir kız erkek arkadaşını ziyaret etmek için Afrika’ya giderken Rodriguez’in albümlerini yanında götürmüş. Erkek arkadaşı ve arkadaşları albümleri çok beğenmiş. Almak istemişler ama bulamamışlar. Dolayısı ile Amerikalı kızın getirdiği albümleri kopyalamışlar. Albümler bu şekilde yayılmaya başlamış.Düşünsenize, dünyanın diğer bir ucunda çok ünlü bir efsanesiniz, hiç konser vermemişsiniz ve insanlar size bayılıyor. Ama sizin bundan haberiniz yok ve inşaat işi ile uğraşıyorsunuz… Belki de bu kadar geç öğrenmese farklı bir hayatı olabilirdi.

Yaptığımız işlerin ne zaman nerede değer bulacağını asla bilemeyiz. Ürettiğimiz bir şeyin başkalarında karşılık bulmaması başarısız olduğumuz anlamına gelmez. Belkide bu hikayeden alabileceğimiz ders budur.

Bu hikayenin devamını yazmaktansa sizleri biraz merakta bırakmak istiyorum.. Eğer konu ilginizi çekmiş ve bu gizemli adamı merak etmişseniz, Sixto Rodriguez’in hayatını anlatan ‘Searching For Sugar Man’ adında bir belgesel-film çekildi. İzlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.