Atatürk’ün Bizzat Kendisinin Rol Aldığı Film ve Oyunculuk Serüveni

Atatürk’ün sanata olan düşkünlüğünü bilmeyen yoktur. Fakat Atatürk’ün film senaryosu yazdığını ve bir film için kameralar karşısına geçip oyunculuk yaptığını kaç kişi biliyor? Yeni Gün Dergisi’nin 6 Mayıs 1939 tarihli sayısında yer alan, Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu’nun yaşadığı bu hatıra Gazi Paşa ile Muhsin Ertuğrul ve Nâzım Hikmet’i de bir araya getiriyor. Atatürk’ün tebessüm ederek okuyacağınız sinema hikayesi.

Atatürk’le sinema serüvenine girişenlerden biri de Nizamettin Nazif’ti. “Bir Millet Uyanıyor”u yazdıktan sonra Atatürk’e ulaştırmıştı. Senaryonun onaylanmasını istemiş, sonra bir cesaret Atatürk’e de rol teklif etmişti. Tedirginlik içinde bekliyordu. Bir süre sonra Atatürk’ün senaryoyu beğendiği müjdesini alınca göklere uçtu. Atatürk filmde şahsen rol almayı da kabul etmişti. Meclis’te okuyacağı nutku, Köşk’te film için tekrarlayacaktı.

Nizamettin Nazif Atatürk ile yaşadığı bu anıyı şöyle anlatıyor:

“Atatürk Çankaya’da bizi kabul etti, biraz izahat istedikten sonra fon olarak getirdiğimiz kara örtünün önüne geçti ve nutkunu irada başladı.Makine rahat rahat işliyor, şefin sesi çok rahat endegistre ediliyordu. Bu arada sol taraftaki bir kapının önünde bayan Afet, bir milletvekili ve General Kazım beliriverdi. Üçü de yüksek sesle konuşuyorlardı. Atatürk’ün yüzünde ani bir değişiklik oldu, onlara dönüp seslendi ‘-Susunuz! Film çeviriyoruz. Salona gidiniz.’  Atatürk’ün siniri bozulmuştu bir kere… “Bırakalım” dedi. Filmcilerin ısrarıyla devam etti. O sırada bahçıvanla birkaç kişi kapının yanında gülüşmeye başlamasın mı? Atatürk bu kez gürledi “Ne o? Biz burada komedya mı oynuyoruz, yoksa bir devlet şefi gibi halka mütalaamızı mı bildiriyoruz. Bu ne terbiyesizliktir? Gülmeyiniz? Çekiliniz? Yıkılınız? Gidiniz?”Sonra nutkunu tamamladı. Filmcileri uğurladı.

Öykünün devamı daha da ilginçtir: Tepedelenlioğlu’nun aktardığına göre Cezmi Ar filmleri alıp hemen İstanbul’a döner. Film yıkanır. İpek Film stüdyosunda ilk kopyayı izleyenler arasında Muhsin Ertuğrul ve Nazım Hikmet de vardır.Filmi izlerken eleştirmeye başlarlar: “Keşke başka açılardan da çekselerdi.” ”Ses daha iyi olabilirdi” vs. Tam onlar bu eleştirileri yaparken, izledikleri filmdeki Gazi gürlemeye başlar.“Burada komedya mı oynuyoruz? Çekiliniz! Yıkılınız!” Muhsin Ertuğrul’la Nazım donakalırlar. “Eyvah Paşa canlandı, bize bağırıyor” diyerek salondan dışarı fırlarlar.

Atatürk‘ün bir diğer sinema serüveni de çok ilginçtir. Atatürk bir film senaryosu yazmıştır. Senaryosunu yazdığı filmde de kendisi oynayacaktır. Fakat adını dahi kendi koyduğu film ”Ben Bir İnkilap Çocuğuyum” çekilememiştir. Yalnızca hayal olarak kalmıştır. Çünkü yıl 1937’dir ve ömrü vefa etmemiştir.