Geçmişte sınırlar savaşlarla belirlendi. O dönemdeki medeniyetler, imparatorluklar ve beylikler şu anda yaşadığımız topraklar için savaştı. Diğer taraftan geçmiş vakitlerde idare biçimi çoğunlukla monarşiydi. Şu an olduğu kadar gelişmiş bir adalet sistemi de yoktu ve cezalar da son derece barbarcaydı.

Bir hayli toplum bu dönemlerde düşmanlarını eziyet yoluyla dize getirmeye çalışıyordu. Pek çok medeniyete hane sahipliği yapan Orta Asya’da da döneme damga vurmuş bir eziyet metodu vardı; Mankurt. Mankurt nedir, nasıl yapılır, beraber bakalım.

Orta Çağdan tutun da sonraki nesillere kadar eziyet en çok kullanılan düşman senedirme metoduydu. Orta Asya’da da düşmanları konuşturmak için çeşitli eziyet metotları kullanılıyordu.

Orta Asya’da bir dönemin en tanınmış eziyet yolu ise “mankurt” tu. Daha önceki Türk, Kazak ve Kırgız destanlarından edinilen bilgi ve Orta Asya mitlerine göre bu yol oldukça yaygın bir işkence ve zihin kontrol yöntemiydi Mankurt, uygulanan kişi büyük acılar çekerek aklını yitirir ve onu tutsak alan kişilerin elinde sanki kukla olurdu. Peki Orta Asya’da bir kişiyi nasıl mankurt yapıyorlardı?

Evvela tutsak alınan düşmanı mankurtlaştırmak istediklerinde, o kişinin saçları iyice kazılıyordu. Kişi kafasına kadar kuma gömülüyor veyahut elleri ve ayakları hareket edemeyecek şekilde bir yere bağlanıyordu. Hemen peşinden ise bir deve veyahut koyun kesilerek cildi iyice ıslatılıyor ve mankurt olacak kişinin kafasına iyice gerdirilerek geçiriliyordu. Kişi sıcak ve güneş alan bölgede birkaç gün bırakılıyorduGüneşin tesiriyle kişinin kafasına geçirilen cilt, kafasını sıkıyor ve büyük acılara kapı aralıyordu. Ancak bu eziyetin en korkunç yanı bu değildi

Gerilen cilt yüzünden yukarıya doğru büyüyemeyen saçlar içeri doğru büyümeye başlıyordu. Başka bir deyişle eziyet edilen kişinin saçları aslında beynine doğru büyüyordu. Sıcaktan büzüşen deve / koyun cildinin kafatasına yaptığı baskı ve kafanın içinde ters istikamette uzayan saçlar mankurtun kafatasını delip beyne doğru ilerlemesiyle büyük acılara neden oluyordu.

Mankurt bir müddet sonra aklını yitiriyor, belleğini kaybediyor ve itaatkar hale geliyordu. İşte Orta Asyalılar düşmanlarını bu şekilde konuşturuyorlardı.

Mankurt sözcüğü aslında Türkçedeki “mankafa” kelimesi ile aynı kökten geliyor ve aynı manası taşıyor. Diğer taraftan “mankurt” sözcüğü de Cengiz Aymatov sayesinde Batı diline girip, Türk lehçelerinde yaygınlaştı

**bu yazı çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır.