33 Yıl Irak’ı Yöneten Adam Saddam Hüseyin. Peki Diktatör Mü ? Güçlü Bir Lider Mi ?

Hiç şüphesiz, Saddam Hüseyin güçlü bir liderdi. 33 yıllık diktatörlüğü boyunca karşı ihtilallerin, suikast girişimlerinin hepsini ustalıkla bertaraf etmesi salt bir şans olamazdı. Bu durumun iki önemli sebebi var: Birincisi çok sıkı koruma önlemleri alıyordu. İkincisi, Her ne kadar gelecekteki tarihsel gerçeklikle tezat oluştursa da Amerika’nın Orta Doğu’daki stratejik ortaklarından biriydi. Öyle ki; Amerikan şirketleriyle Milyonlarca dolarlık petrol anlaşmaları yapabiliyor, İran-Sscb yakınlaşması sırasında Amerika’dan silah yardımı alabiliyordu. Irak’ın Kuveyt’i işgali öncesi ABD’nin Bağdat Büyükelçisi’nin, Saddam’la görüşmüş, Araplar arasındaki sorunlara karışmak istemediğini belirtmişti. ABD yönetiminin, Irak’ın Kuveyt sınırına asker yığdığını bilmesine rağmen bir uyarıda bulunmaması; ABD’nin bilinçli olarak Irak’a izin verdiği şeklinde yorumlanmıştı. Ancak masa başında kurgulanan plan istenilen şekilde sonuçlanmadı.2 Ağustos 1990’da Irak’ın Kuveyt’i işgali ve sonrasında 19. ili olarak ilan etmesiyle sonuçlanan bu ilhak; Basra Körfez’inde, dünya petrol rezervlerinin %19’dan fazlasına ve 1990 dünya petrol üretiminin ise %7’den fazlasına el koyması ve genel olarak Orta Doğu’da güç dengesi bir anda ırak lehine bozulması anlamı taşımaktaydı. Dahası gerek ABD, gerekse de batılı ülkelerin bölgedeki ekonomik çıkarları ve petrolün güvenliği tehlikeye girmiş durumdaydı. Harekete geçilmesi lazımdı.

Körfez Savaşı’nın etkilerinden kurtulmaya çalışan Irak, 1994’ten sonra Fransız ve Rus petrol şirketleriyle anlaşmalar imzalamıştı. Ancak ABD, Irak’ın petrol rezervlerini kontrol altında tutmak istiyordu. 2001’e kadar olan süreçte bu durum ABD için sorun oldu. ABD Saddam Hüseyin’i devirmek için Irak’a girmeden 6 ay önce bu petrol ülkesi petrol satarken dolar yerine avro kullanmak için adım attı. Bu bütün dünyayı küresel rezerv para birimi olarak domine eden dolar için tehdit anlamına gelmekteydi. Ne kadar gariptir ki, 11 eylül 2001 sonrası televizyonlarda El-Kaide lideri Usame Bin Ladin ile Saddam Hüseyin’in yakın ilişkileri olduğuna dair haberler yayınlanmaya başladı. Sonrasında ise söylemler Irak’taki kitle imha silahlarının varlığına kaydı. Bütün dünya küresel terörden bu kadar korkarken, ABD’nin Irak’a müdahalesine kimse ses çıkaramazdı. ABD askeri, bu sefer Irak’taydı. Saddam devrildi. Sonuçta Irak’a ilk BM müdahalesi gerçekleştirildi. Günler içerisinde Irak ordusu ve ekonomisi yok edildi. Savaş öncesi bölgesel güç olarak nitelendirilen Irak, rahatlıkla kontrol altına alınmıştı. ayrıca; müdahale sonrasında Saddam’ın iktidarda kalması çevre ülkelerin silahlanmak için alımlar yapmasına, bu sayede petrol fiyatlarının kontrol altında tutulabilmesine olanak sağlamıştı.

Bütün bunlar olurken Türkiye’de ne oluyordu? koli bandı stokluyorduk. evet, bildiğimiz koli bandı. Çünkü uzmanlarımız Saddam’ın kimyasal silahlarına karşı evlerinizin çevrelerini yalıtın, bantlayın demişlerdi. Bugün hala doğu illerinde koli bandı, Saddam bandı olarak satılır. trajikomik bir gerçek. Saddam Hüseyin Arap milliyetçisi bir adamdı ve ülkesinde uyguladığı politikalar nedeniyle diktatörlüğü döneminde Kuzey Irak’ta ki Kürtlerin bir kısmı Türkiye’ye kaçmıştı ve günümüzde Türkiye’de yaşamaya devam etmektedirler. İlerleyen Yıllarda bölgede terör estirecek olan IŞİD Saddam’ın idam kararını vermiş olacak Hakimi infaz etmiştir. Su ilginç bilgiyi de verdikten sonra sonlandıralım Saddam Hüseyin’in torunu Mesut Uday Saddam Türkiye’de yaşamaktadır.