Prof. Dr. Ercan: 9 Şiddetinde Olacak Depremin Nerede Olacağını Biliyoruz

Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi Belediyesi tarafından düzenlenen “Deprem Her An Kapımızda” adlı panele katılım gösteren Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, olası Marmara depremi ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Olası Marmara depreminin kaynağı olacak Kuzey Anadolu fayı hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ercan, sözlerine 1999’da İzmit’te yaşanan korkunç depremle başlarken şu ifadeleri kullandı:

“1999 İzmit depreminin geleceğini 1982’de söylemiştik”

“Sonuçta İzmit 1999 depreminin olacağını biz jeofizik mühendisleri ilk kez 1982 yılında söyledik. 1982 yılında algoritmamı uyguladığım zaman 1994’ten sonra her an deprem olabilir demiştim. 

Tabi bunu çoğunuz anımsamıyordu çünkü o zaman için deprem konuları bu kadar ilgi çekmiyordu. Sonra 5 yıl gecikmeyle 1999 depremi gümbür gümbür geldi ve 17 bin 800 kişiyi kaybettik. 7,5 büyüklüğündeki bu depremde boşalan enerji 130 atom bombasının gücüne eş değerdeydi.”

“Bir yerde 7 büyüklüğünde bir deprem olduysa gelecekte de aynı yerde aynı büyüklükte bir deprem olacaktır.”

Kuzey Anadolu fay hattı kaynaklı olarak Marmara Denizi’nde gerçekleşecek bir depremin, tüm Marmara Bölgesi’ni etkileyecek bir deprem olacağını ifade eden Prof. Dr. Ercan, “Marmaraereğlisi’nin önünde olacak deprem hem Tekirdağ, Çanakkale, İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova hem de Kocaeli’nin depremidir. Nasıl onların depremi bizi etkilediyse bizim depremimiz de buraları etkileyecektir. 

Demek ki bu hazırlık sadece Tekirdağ’da değil bu saydığım illerin tamamında yapılmalıdır. Çünkü Marmara’da bugüne kadar yapmış olduğum araştırmada Marmara depremleri bir bütün davranışı içinde oluyorlar. Depremin bir yasası vardır ve bu yasa der ki ‘Bir yerde 7 büyüklüğünde bir deprem olduysa gelecekte de aynı yerde aynı büyüklükte bir deprem olacaktır.’ Demek ki tarihini bilmeyen tarihini yaşar.” şeklinde konuştu.

“Tekirdağ ilini deprem bekliyor”

Deprem ölçerler sayesinde Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde tam olarak nerede gerginlik olduğunu tespit edebildiklerini ifade eden Prof. Dr. Ercan, “Buna göre Büyükçekmece’nin batısından Şarköy’e kadar yüksek gerginlik yaşanıyor.” derken sözlerine şu şekilde devam etti:

“Demek ki bu gerginliğin bulunduğu toprağın bir kısmı Silivri’den başlıyor. Yani İstanbul’un batısından başlıyor ama büyük bölümü Tekirdağ ilinde bulunuyor. Buna göre Tekirdağ ilini deprem bekliyor diyoruz. Bu depremin olacağı yer ise bu arı kovanının en yoğun olduğu yer olan Marmaraereğlisi’nin önü oluyor. Arzu ederseniz dışarıya çıkarız sizlere depremin tam nerede olacağını da gösterebilirim. Sadece Marmaraereğlisi depremi olmayacak bütün Trakya bölgesinin depremi olacak.

Nasıl kırılacak bu deprem derseniz, doğu-batı doğrultusunda kırılacak. Bir deprem olduğu zaman hem doğu-batı doğrultusunda kırılacak hem de Trakya kırığını oynatarak tam bu Marmaraereğlisi’nde bulunan dolum tesislerinin altından geçerek Çorlu’ya doğru gidecek, Çorlu’yu da çok etkileyeceğini söyleyeyim. Lüleburgaz, Babaeski üzerinden Edirne’ye kadar etki yaratacak. Yani bu deprem sadece Marmaraereğlisi depremi olmayacak bütün Trakya’nın ve Marmara bölgesinin depremi olacak.”

“İstanbul Depremi büyük olmayacak”

İstanbul Depremi’nin sanıldığı kadar büyük olmayacağını belirten Prof. Dr. Ercan, “İstanbul’un önünde olacak olan deprem Küçükçekmece ile Avcıların önünde olacak ve bu deprem 6,4 ile 6,7 arasında olacak. Yani büyük olmayacak. İstanbul’da büyük deprem olsaydı arkadaşlar, hiçbir şey bilmiyorsanız oradaki kalıntılara bakın. Bugün ne Ayasofya kalırdı ne Bozdoğan Kemeri kalırdı, ne Süleymaniye kalırdı, İstanbul’un surları kalırdı. Yedikule surları her deprem olduğunda yıkılır. Bana göre ilk deprem Küçükçekmece’nin altında olacak” diyerek şaşırtıcı açıklamalarda bulundu.

“Kıyı şeridindeki yapıların hepsinin yıkılması gerekiyor”

Asıl tehlikenin Tekirdağ’da olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan, kimsenin bu depremden söz etmediğini ifade ederken, “Kimse Tekirdağ depreminden söz etmiyor herkes İstanbul diyor. Oysaki büyük deprem Tekirdağ’da olacak. Marmaraereğlisi’nin beklediği depremin yıkım kuvveti de 9 olacaktır. Eğer Marmaraereğlisi’nde enkaz altında insan aramak istemiyor, can kaybı yaşamak istemiyorsanız o kıyı şeridindeki yapıların hepsinin yıkılması gerekiyor. 

Siz yıkmazsanız deprem hepsini yıkacak bu yapıların. İnsanlar önce malım dememeli önce canım demeli. Bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti’nde depremden ölmesinin maliyeti 1 milyon 250 bin dolardır. Peki bir kişinin depremde ölmemesi için yapılması gereken kişi başı yatırımın miktarı ne kadardır biliyor musunuz? Sadece 5 bin dolardır” şeklinde konuştu.

“Marmaraereğlisi depremi İstanbul’da olacak olan depremin 6 katından daha fazla olacak”

Marmaraereğlisi’nde gerçekleşecek olası bir depremin, olası İstanbul depreminden çok daha yıkıcı olacağını öne süren Prof. Dr. Ercan, “Marmaraereğlisi depremi İstanbul’da olacak olan depremin 6 katından daha fazla olacak. İstanbul’da beklenen depremde açığa çıkacak güç 4,3 atom bombası gücünde olacak. Ama Marmaraereğlisi’nde olacak olan depremde açığa çıkacak güç ise 24 atom bombasına eş değer olacaktır. Ama biz bunu can kayıpsız atlatabiliriz.” dedi.

“Adam bir daire veriyor, iki daire istiyor. Böyle olmaz.”

İstanbul’un sahip olduğu büyük nüfus nedeniyle burada yaşanacak olası bir deprem için önlem almanın kolay olmadığını ifade eden Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, çarpıcı açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“1 milyon 600 bin yapının dönüştürülmesi için bir kere para yok, sonra yasada bazı eksikler var. Sonra insanlar bu konuda da yardımcı olmuyorlar yönetimlere. Çünkü adam bir daire veriyor iki daire istiyor veya ‘Ben bu daireyi veririm ama aynı boyutta daire isterim’ diyor. Böyle olmaz ki yani o zaman hangi müteahhit o yapıyı yıkıp yeniden yapar ki. Dolayısıyla yönetim ve halk arasında mal mülk anlaşması olması gerekiyor. 

Bu kesinlikle böyle, her şeyi devletten de beklemeyecekler. Yoksulun elinden tutmak gerekiyor. Yoksulun elinde para olmadığı için yapısını yıktırıp yeniden yaptırma olanağı yok. Sonra özellikle Türkiye’deki yapıların yüzde 20’si yerden gelen sorunlar, yüzde 80’i yapıdan gelen sorunlardan dolayı yıkılıyor. Yapısal sorunlar için banka kredi veriyor ama jeofizik araştırmalar için banka kredi vermiyor. Yani yarından tezi yok bankalar yerden gelen sorunlar için de kredi vermeli.”

“Ezine Pazarı kırığı diri”

Yakın zamanda Malatya, Aydın ve Çorum illerinde meydana gelen küçük çaplı depremler hakkında da konuşan Prof. Dr. Ercan, “Bunlar depremcik boyutundaydı. Sadece Çorum’da, Ezine Pazarı kırığında bir deprem oldu 4.1 büyüklüğünde. Bu Ezine Pazarı kırığının diri olduğunu gösteriyor. Diğer depremler daha küçük boyuttaydı, onlarda çekinecek bir durum yok. Ancak Sisam’da beklediğimiz o orta büyüklükteki 5,5-5, 6’ya kadar olacak depremlerin hiçbiri olmadı henüz. Bu durum orada çekincenin sürdüğünü ve İzmir’de hasar görmüş yapıların bir an önce yıkılıp oradaki ölümlerin gelecekte önlenmesinin yararını gösteriyor bize. 

Şimdi Aydın’da depremler çok seyrek aralıklarla oluyor. Kuşadası da Aydın’ın bir ilçesi biliyorsunuz. Depremlerin en sık olduğu yer Sisam Adası ve Kuşadası’nın bulunduğu kesim. O nedenle deprem için en çekinceli olan bölge Aydın’dır. Ama Efeler ilçesi değildir. Aydın’da deprem çekincesi yüksek olan ilçeler Nazilli, Söke, Kuşadası, Ortaklar, Germencik ve Efeler olarak sıralanıyor.” ifadelerini kullandı.

“Gerçek İzmir depremi, İzmir fayı üzerinde olacak”

Geçtiğimiz haftalarda İzmir’de gerçekleşen ve onlarca vatandaşımızı kaybettiğimiz deprem hakkında da konuşan Prof. Dr. Ercan, “gerçek” İzmir depreminin İzmir’deki fay üzerinde gerçekleşeceğini belirtirken, açıklamalarını şu şekilde noktaladı:

“İzmir için zaten bu deprem İzmir’de olmadı, Sisam’da oldu. Depremin büyüklüğü 7, yıkım gücü 9’du. Bu biraz Türkiye’nin ayıbıdır. Sisam bölgesinde 7’den büyük deprem beklemediğim için İzmir’de daha büyük bir deprem beklemiyorum demektir. İzmir’in gerçek depremi İzmir kırığının üzerinde olacak bir depremdir. Eğer İzmir’de 7 büyüklüğünde deprem olsaydı birçok kişinin ölümünden söz edebilirdik. 

“İstanbul depremine daha 20-25 yıl var”

Evet, Sisam’daki kırık boşalmıştır orada bir deprem beklemiyorum. Ama İzmir kırığı gelecekte deprem yaratmak için birikimini sürdürmektedir. Kentsel dönüşüm bu işin tek çaresidir. Depremi ben kısa bir süre içinde beklemediğimi söylemiştim. Kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerekiyor. Yapısal dönüşümden vazgeçip, mahalle ve ilçe boyutunda yıkıp yerine yeniden yapmamız gerekiyor. 

Bir an önce yapılması gereken budur. Belediyelerin ise bu yapıları kontrol ettirip onları yenileme konusunda zorlama yetisi yoktur. Belediyelerin bu yetkisi belediyelere verilirse bu iş hızlanır. Hiçbir şey için asla geç değildir. Dolayısıyla İstanbul depremine daha 20-25 yıl var. İstanbul’da yıkıcı bir deprem olmadı henüz. Kaldı ki Marmaraereğlisi’nde de deprem olmadı. Bugüne kadar yasalar, yönetmelikler çıktı, kentsel dönüşümler için taban haritaları çıkarıldı. Bundan sonra yapılacak eylem işi hızlandırmak.”

kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-prof-dr-ercan-marmarada-buyuk-deprem-tekirdagda-olacak-41666241